Acaba birkaç saat Kanepende kestirebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني ان استلقي على أريكتك لبضع ساعات؟ |
Tekrar birlikteyiz. Kanepende de yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلناها على أريكتك وعلى طاولتكِ ايضاً |
Çocugumuzu senin Kanepende düsürdüyse, evet. | Open Subtitles | حسناً, لو كانت تترك طفلنا على أريكتك فهذا صحيح |
Dr. Norman odandaki koltukta uyumama izin verdi. | Open Subtitles | الد.نورمان أعطاني إذنا للنوم على أريكتك في غرفتك الليلة |
Gelip kanepene oturan kadinlardan bahsediyorum. | Open Subtitles | إنني أقول بأنه لديك نساءٌ يجلسن هنا على أريكتك |
Kendi yatağıma bile ihtiyacım yok. Kanepende uyuyabilirim. | Open Subtitles | لا أريد سريراً خاصاً بي أستطيع النوم على أريكتك |
Salak bir gitaristi Kanepende yatırmak istiyorsan, tamam. | Open Subtitles | إذا أردت أن يمكث عازف غيتار غبي على أريكتك فلا بأس |
Kafan iyi, çünkü senin Kanepende oturuyoruz şu an. | Open Subtitles | أنت تحت تأثير المخدّرات، لأننا جلسنا على أريكتك. |
Eğer dikkatli olmazsan, hayatımın geri kalanını senin Kanepende geçirebilirim. | Open Subtitles | إن لم تكن حذراً .. ربما سأمضي بقية حياتي على أريكتك هنا... ؟ |
Neredeyse burada, senin Kanepende ölüyordu ve sen sadece onun tozunu halip geri gönderiyorsun. | Open Subtitles | لقد كادت أن تموت هنا على أريكتك... و أنت |
Ve sonunda Kanepende öleceğim. | Open Subtitles | ...وبالنهاية سأموت على أريكتك هل هذا حقاً ما تريده؟ |
Sana bunu söylersem, hatta Kanepende ölsem pencereden atlamazsın değil mi? | Open Subtitles | حتى إن قلتُ لك أنني أريد الموت حالاً على سبيل المثال الآن، على أريكتك ...لن لا أعلم... |
Olmaz. Kanepende uyuyan bir ezik zaten var. | Open Subtitles | أنتِ بالفعل لديك فاشلاً يعيش على أريكتك |
Kanepende uyuyamama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لسماحك لي بالنوم على أريكتك |
Kanepende yatak var. | Open Subtitles | لديك فراش على أريكتك |
Dr. Norman odandaki koltukta uyumama izin verdi. | Open Subtitles | الد.نورمان أعطاني إذنا للنوم على أريكتك في غرفتك الليلة |
Kulübün ortasındaki bir koltukta çırılçıplak otursaydınız hatırlardım. | Open Subtitles | أترى , كنت لأتذكر أن تكونوا عراة على أريكتك في منتصف النادي |
Son gün gelip kanepene oturmuştum, yıkılmış bir hâlde. | Open Subtitles | إذاً لماذا جلست على أريكتك آخر يوم وكنتُ محطمة؟ |
- Yastığım o kanepede, bebeğim. - Kanepen tam burada, bebeğim. | Open Subtitles | وسادتي على تلك الأريكة ، عزيزي حصلت على أريكتك عزيزي |
Koltuğuna birkaç saatlik oturup kafayı çeksem alınır mısın? | Open Subtitles | هل ستشعر بالإســاة إن جلست على أريكتك لبعض الوقت وثملت؟ |
Hatırlatında bir dahaki sefere kanepenize oturmadan kağıt sereyim. | Open Subtitles | ذكريني بأن أضع ورق أسفلي في المرة القادمة التي أجلس فيها على أريكتك |