Beni En kötü duruma hazırlamak için En kötü senaryoyu söyledi. | Open Subtitles | كان يحاول أن يُجهزني للأسوأ لذلك أطلعني على أسوأ حالة ممكنة |
Ama söylediğim şeylerin kimseye zararı olamaz, ya da En kötü ihtimalle, kendime. | Open Subtitles | لكن كل ما قلته لا يمكن أن يجرح أحدًا، قد يجرحني أنا على أسوأ الأحوال |
Kura çekilerek teslim ediliyor. Kura için gelmediniz bu yüzden kongredeki En kötü ofisi aldınız. | Open Subtitles | إنها توّزع عبر السحب، وأنت لم تحضر السّحب، لذا فقد حصلت على أسوأ مكتب في الكونغرس |
Yalnızca İsa'yı örnek almaya çalışıyorum ki o, her insanın, En kötü hareketinde olduğundan daha değerli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | السير على خطى المسيح الذى قال بأن كل إنسان يستحق المغفرة حتى على أسوأ الأفعال |
Yaşadığın onca yıl, aslında hayatının En kötü anlarıymış, bunu hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | أتتخيل حياتك كلها تعتمد على أسوأ شئ فعلته بحياتك؟ |
Ben, En kötü ihtimalle bronşit vardır sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنه يعاني من التهاب شديد في القصبات على أسوأ تقدير |
En kötü durumda... ne olacağını kim bilebilir? | Open Subtitles | ومن يعرف ما يمكن أن يحدث على أسوأ الاحتمالات ؟ |
En kötü ihtimalle yanılıyorumdur ve sen oradan uçar gidersin. | Open Subtitles | و على أسوأ التقديرات . إن خاب ظني ، فبإمكانك التحليق بعيدًا عن هناك |
Bugün hangimiz En kötü sonucu elde ederse bütün ay boyunca laboratuar eğitimlerini o versin. | Open Subtitles | الشخص الذي يحصل على أسوأ نتيجة اليوم سيقوم بتعليم جميع المهارات طوال هذا الشهر. |
En kötü durumda bile, doğru şeyi yaparken başarısız olmuşuzdur, ...kötü şeyi yaparken başarılı olmanın aksine. | Open Subtitles | ولكن على أسوأ الأحوال لقد فشلنا عن طريق فعلنا الشئ الصحيح في مقابل النجاح عن طريق الفعل الخاطئ |
Hayatınızın En kötü günü için onurlandırmak garip bir şey. | Open Subtitles | نوعًا ما غريب أن يتم تكريمك على أسوأ يوم في حياتك. |
Ya kızlar bir liste yapsaydı da sen En kötü pazılı erkek seçilseydin? | Open Subtitles | ماذا لو أن البنات أعددن قائمة و حصلت أنت على أسوأ عضلات ذراعين ؟ |
Şimdi... çevredeki En kötü çeteyi yakaIayabiIirsin. | Open Subtitles | الآن... تستطيع تركي والقبض على أسوأ عصابة في المنطقة |
En kötü durumda, onu tekrar organ listesine alırız. | Open Subtitles | يمكننا إعادة تسجيلها على أسوأ تقدير |
En kötü ihtimalle, yaptığım şey kafasından kurşunları çıkartır. | Open Subtitles | على أسوأ تقدير سأنزعها من رأسه الآن |
En kötü düşmanım için bile istemem. | Open Subtitles | لما كنت لأدعي بها على أسوأ أعدائي |
Üstelik çoğunluk kararının En kötü hali olan açık oylamayı seçti. | Open Subtitles | "حتّى أنّه عوّل على أسوأ طريقة لتبيّن آراء الأغلبية، وهي رفع الأيدي" |
En kötü durumdaki bölgelere yoğunlaşmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نركّز على أسوأ المناطق. |
Gerçekten kötü. En kötü düşmanımın başına gelsin istemem. | Open Subtitles | إنه سيء بحق, لا أتمناه على أسوأ عفريت |
- Dünyanın En kötü suçlularının yakalanmasına yardım edin. | Open Subtitles | -ساعدوا في القبض على أسوأ مجرمين في العالم |