Muhtemelen markettedir. Akşam yemeğine ısıtmak için donmuş yiyeceklerden alıyordur. | Open Subtitles | على الأرجحِ أنّها في السوق التجاري تشتري بعض المأكولات المجمّدة لتسخّنها للعشاء اللّيلة |
Muhtemelen aile olarak geçirdiğimiz son Şükran Günü yüzünden. | Open Subtitles | على الأرجحِ بسبب آخر عيد شكرِ قضيناه سويّاً كعائلة |
Muhtemelen bir süredir bunu düşünüyordun, buna kendini hazırlamışsındır. | Open Subtitles | على الأرجحِ كنتِ تفكّرين في الأمرِ لوهلةٍ، ثمّ حفّزتِ نفسكِ. |
Muhtemelen ölmüştür şimdiye. | Open Subtitles | وضع؟ إنّ أبي ميّتٌ على الأرجحِ. |