"على الاختيار" - Traduction Arabe en Turc

    • bir seçim
        
    • bir seçime
        
    • seçim yapmak
        
    Ahlaki bir seçim yapabilecek bir varlık da değil. Open Subtitles لقد فقد هذا الشاب القدرة الإنسانية على الاختيار الأخلاقي
    Evet, Anna Caroline'i kıskanıyordu ve bir seçim yapmam konusunda üzerime geliyordu. Open Subtitles آنــا اصبحت تغار من كارولين واصرت على الاختيار بينهما
    Lord baban, onuruyla sevdikleri arasında bir seçim yapmaya zorlanılsaydı, hangisini seçerdi? Open Subtitles إذا اضطرت الظروف والدك اللورد على الاختيار ما بين،،، شرفه في كفة،، ومن يحبهم في الكفة الأخرى
    Açlık çekme ve ele verme arasında bir seçime zorlansan, sen ne yapardın? Open Subtitles مجبرٌ على الاختيار بين المجاعة والاعتراف، ماذا ستفعل؟
    Eğer bugün Claire ve otomaton arasında bir seçime zorlansaydın hangisini seçerdin? Open Subtitles إذا أجبرتَ على الاختيار بين (كلير) والرجل الآلي... ماذا ستختار؟
    Ancak kanunlara uymak ile kendinizi ve ailenizi beslemek arasında seçim yapmak zorunda kalırsanız işi yine de yapacaksınız ve riski alacaksınız. TED لكن إذا كنت مجبرا على الاختيار ما بين إطاعة القوانين وإطعام نفسك أو عائلتك، ستقوم بالعمل على أي حال، وستجازف.
    ama seçim yapmak zorunda bir erkeğe duyulan ihtiraslı aşk ve anne sevgisi arasında. Open Subtitles ولكنها كانت مجبرة على الاختيار بين الحب والعشق الشديد لرجل وحبها لامها
    bir seçim istedi ve yaptı işte. Open Subtitles كان يريد اختيارا، حصل على الاختيار هو قام به.
    Beni, penisleri ya da şakaları arasında bir seçim yapmaya zorladılar. Open Subtitles ارغموني على الاختيار بين أعضائهم أو الحلمات
    Beni onun annesi ve bu aile arasında bir seçim yapmaya zorlamasaydın şimdi bu durumda olmazdım. Open Subtitles لم أكن لأكون في هذا الوضع إن لم تجبريني على الاختيار بين أمها و هذه العائلة
    Bu gencin bir seçim hakkı var mı? Open Subtitles هذا الشاب فقد القدرة على الاختيار
    Eminim, bu senin ve ailen için bir övünç kaynağıdır ama eğer ülkenin güvenliği ile işinin güvenliği arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydın, hangisini seçerdin? Open Subtitles انا متأكدة بأنك تتكلم جيدا ... عننفسكوعنىأبويك لكن لو أجبرت على الاختيار .. . بين أمن بلادك
    Söyleyebilir misiniz, bir seçim yapmanız gerekse Onun bir yerlerde mutlu, güzel bir hayatı olup bundan hiç haberiniz olamamasını mı, yoksa, en kötüsünü Onun öldüğünü ama bunu biliyor olmayı mı tercih ederdiniz? Open Subtitles أيمكنك إخباري... إن كان عليك اتخاذ قرار... إن أجبرت على الاختيار...
    Beni çocuğumla işim arasında bir seçim yapmaya- Open Subtitles لا تحاول أن تجبرني على الاختيار بين الطفلة...
    Katliam, Petrograd'da ki askerleri bir seçim yapmaya zorladı. Open Subtitles أجبرت المجزرة جنود (بتروجراد) على الاختيار
    Celeste, beni sen ve kardeşlerim arasında bir seçim yapmaya zorlamıştı şimdi de bu seçimimle alay etmek için çocukça bir oyunla uğraştırıyor. Open Subtitles (سيلست) أجبرتني على الاختيار بينك وبين شقيقيّ. والآن تسخر من هذا الاختيار تهينني بلعبة طفوليّة.
    Aptalca nedenlerle seçim yapıyoruz. Fakat senin seçim yapmak için akıllıca sebeplerin var. Open Subtitles نحن مبرمجون على الاختيار لأسباب حمقاء لديكِ الفرصة أن تختاري لأسباب ذكية
    Ama seninle benim aramda seçim yapmak zorunda gibi hissetmesin istiyorum. Open Subtitles لا أريدها أن تشعر بأنّها مجبرة على الاختيار بينكَ وبيني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus