Tıpkı yeni bir ilacın denenmesi gibi, doğrudan insanlar üzerinde test etmeyiz. | TED | وبنفس الطريقة، فعندما تجرب عقارًا جديدًا، فأنت لا تجربه على البشر مباشرة. |
Daha önce bir insan üzerinde denenmedi yani yan etkileri ne olur bilmiyoruz. | Open Subtitles | لم يُجرب على البشر من قبل لذا نحن لا نعرف ما الآثار الجانبية التي يترتب عليه |
Beckett'ın raporunun verdiği bilgiye göre bu ilacın insanlar üzerindeki uzun süreli etkisinin ne olacağı belli değil. | Open Subtitles | يشير تقرير بيكيت إلى انه ليس لنا فكرة عن التأثير طويل المدى على البشر. |
Şüphesiz ürününüz insanlar için güvenilir olmalı. | TED | من الواضح أن المنتج الذي لديك يجب أن يكون آمن على البشر. |
Bu orkidelerden futbol sahasını dolduracak kadar olsa bile insan deneyleri için yetmez. | Open Subtitles | حتى لو حصلت على ملعب مليء بالاوركيد فلن تتمكني من تجربتها على البشر |
Senin gibi sadık askerlerle, kara cyperi insanların üzerinde kullanacağız. | Open Subtitles | مع جندي مخلصٍ مثلك سوف نُطلق السايبر الاسود على البشر |
Belki de insanlarda da aynı şekilde çalışıyor. | TED | إذاً رُبما نجح الأمر على البشر بنفس الطريقة |
Adı Loki'ydi ve o da yakalanıp Asgard Yüksek Konseyi tarafından adalet önüne getirilene dek insanlar üstünde deney yapıyordu. | Open Subtitles | اسمه لوكي و كان يجرى تجاربه على البشر أيضا حتى تم القبض عليه |
Kendisi tüm insanlığın üzerine veba illetini saldığını kabul etmiştir. | Open Subtitles | وأنها أعترفت بأنها جلبت الطاعون على البشر. |
Yani patronunun gizlice insanlar üzerinde deneyler yaptığını öğrendiğimiz yere mi? | Open Subtitles | ، حيث إكتشفنا للتوى بأن رئيسك يُجرى إختبارات سرية على البشر |
Bilirsin, insanlara ilaç ve tedavi için en iyi insanlar üzerinde çalışılır. | Open Subtitles | طب و علاج البشر من الأفضل أن تتم الأبحاث فيها على البشر |
Tanrıların insanlar üzerinde oynadığı acımasız oyunların başka bir kurbanı daha. | Open Subtitles | إنها ضحية آخرى من حيل القاسية التي تلعبها الآلهه على البشر. |
Kemirgenlerle başlıyorlar, sonra daha büyük memelilere geçiyorlar... ve bir noktada küçük bir grup insan üzerinde test ediyorlar. | Open Subtitles | يبدأون مع القوارض ثم يتقدمون الى الثدييات الاكبر و من ثم في مرحلة ما يجرون تجربة صغيرة جدا على البشر |
Ted, insan üzerinde testlere henüz başlayamayız daha izlememiz gereken bir sürü protokol var. | Open Subtitles | تيد ، نحن لا نستطيع أن نختبره على البشر هناك جدول أعمال يجب أن نتبعه |
Hayvan deneylerini geride bıraktık ve insanlar üzerindeki deneylerin ilk aşamasına başladık. | Open Subtitles | لقد انتهينا من التجارب على الحيوانات و نحن بالمراحل الأولى من التجارب على البشر |
Bir sonraki aşamaya geçmeye hazırız insanlar üzerindeki testlere. | Open Subtitles | نحن مُستعدين للإنتقال إلي المرحلة التالية. التجارب على البشر. |
dedik. Görüntüye bakacak olursanız, insanlar için bile direksiyon hâkimiyetini halletmek oldukça imkânsız. | TED | وإذا نظرت إلى الصور، سيكون مستحيلًا حتى على البشر توجيهها بشكل صحيح |
Bin yıllar boyunca insan ruhunu etkilemeye hiç gerek duymadım, canım. | Open Subtitles | لم أكن بحاجة إلى التأثير على البشر منذ قرون يا عزيزتي |
Ama insanların üzerinde kullanmadan önce biraz daha deney yapmalıyım. | Open Subtitles | لكن أريد المزيد من الأختبارات قبل أن نستخدمه على البشر |
Bu yaklaşımı hayvanlarda deniyoruz ve yakında insanlarda denemeye başlamayı umut ediyoruz. | TED | نحن بصدد اختبار هذه المقاربة على الحيوانات ونأمل أن ننتقل للاختبار على البشر قريبًا. |
Bakın, geçen ay Sağlık Bakanlığı insanlar üstünde test yapma isteğini reddetti. | Open Subtitles | إسمعي، المعاهد الوطنيّة للصحّة رفضت طلبه لإجراء التجارب على البشر في الشهر الماضي. |
Kendisi tüm insanlığın üzerine veba illetini saldığını kabul etmiştir. | Open Subtitles | وأنها أعترفت بأنها جلبت الطاعون على البشر. |
Hayır. İnsanları ne kadar çabuk bulursak, senden de o kadar çabuk kurtulurum. | Open Subtitles | لا، كلما أسرعنا بالعثور على البشر كلما أسرعت بالخلاص من صاحب الوجه الكريه |
Derler ki bazen aynı yüzler değişik kişiler üzerinde ortaya çıkar, ne dersin? | Open Subtitles | يقولون ان نفس الاوجه تدور على البشر اليس هذا صحيح ؟ |
Süreç oldukça hızlı ilerliyor, fareler üzerinde yapılan testler farelerin geçici ölüm durumuna alınması 2005'te oldu, ilk insanlı çalışmalar 2008 yılında yapıldı ve birkaç yıl içinde işe yarayıp yaramadığını görmüş olacağız. | TED | لقد حدث هذا التقدم بشكل سريع، وتجارب الفئران لسبات الفئران حدثت في ٢٠٠٥، أول الدراسات على البشر حدثت في ٢٠٠٨، وسوف نعرف في سنوات قليلة إن كانت فعالة أم لا. |
İnsan ve diğer primatlar üzerinde yapılan çalışmalar ifadesiz yüzlere kıyasla tehdit habercisi yüz ifadelerine daha fazla dikkat verdiğimizi gösterdi, özellikle tetikte olduğumuz zamanlar. | TED | الدراسات على البشر وبعض الأصناف الرئيسية كشفت أننا نولي اهتماماً أكبر للوجوه التي تعبر عن تهديدات مقارنة بالوجوه المحايدة، لا سيما عندما نكون فعلاَ في حالة تأهب قصوى. |