"على التعلم" - Traduction Arabe en Turc

    • öğrenme
        
    • öğrenmesine
        
    Deneylerinin sonucunda; cıvık mantarların öğrenme yeteneğinin olduğu tespit edildi. TED فكانت محصلة التجربة أن لهذا العفن قدرة على التعلم.
    İhtiyacımız olan derin uykuya geçmediğimizde öğrenme yeteneğimizi, hücrelerin ve vücudumuzun iyileşmesini kısıtlar. TED عندما لا نحصل على ما نحتاجه من النوم العميق، يحول هذا دون قدرتنا على التعلم ودون تعافي خلايانا وأجسادنا.
    O da bir insanı öğrenme yeteneğiyle birlikte çok çabuk büyütebilir, ve korsan NID buna ulaşmış olabilir. Open Subtitles انها تمكن الانسان من النمو بسرعة مع القدرة على التعلم بسرعة كبيرة، والمارقة من إن آي دي تمكنوا من الوصول لذلك.
    Beraber, ona öğrenme hevesi kazandırabiliriz. Open Subtitles بإمكاننا معا أن نجعله يقبل على التعلم بحماس
    Başka bir deyişle, öğrenciler bize sosyal adaletin onlar için önemli olduğunu, araştırmacılar da bunun öğrencilerin öğrenmesine yardımcı olduğunu söylüyor. TED وبعبارة أخرى، يخبرنا الطلاب أن العدالة مهمة لهم والباحثون أنه يساعد الطلاب على التعلم.
    Haber olmak için fotoğraf çekildiğimiz öğrenme özürlü çocuksun sen. Open Subtitles أنت الطفل الغير قادر على التعلم الذي نسمح لهم بالتقاط الصور معنا
    Fakat gerçekte, 200,000 yıl kadar önce türümüz ayakları üzerinde dikildiğinde ve sosyal öğrenme özelliğini kazandığında ki bu sadece hikayenin başlangıcıydı, . sonu değil.. TED ولكن الحقيقة، كما تبين أنه في وقت ما تقريباً قبل 200,00 سنة مضت، عندما نهض جنسنا لأول مرة وتحصلوا على التعلم الاجتماعي، كانت هذه فعلاً بداية حكايتنا، وليس نهايتها.
    Sosyal öğrenme özelliğini kazanmamız sosyal ve evrimsel bir ikilem yaratabilirdi ki onun çözümü, doğru söylemek gerekirse, sadece psikolojimizin gelecekteki gelişimini değil, fakat tüm dünyanın gelecekteki gelişimini belirleyebilirdi. TED لأن حصولنا على التعلم الاجتماعي كان ليسبب معضلة اجتماعية وتطورية، وحلها، من العدل القول، كان ليقرر ليس فقط مستقبل سايكولوجيتنا، بل مستقبل العالم بأسره.
    Ancak her bir sinek için, bu geni sadece belli nöronlara koyuyoruz ve diğerlerine koymuyoruz, akabinde her sineği öğrenme yetenekleri ve hiperaktivite açısından test ettik. TED ‎ ولكن في كل ذبابة نقوم بالعملية على خلايا عصبية معينة مختلفة عن الأخرى، ومن ثم نختبر كل واحدة من هذه الذبابات من ناحية القدرة على التعلم وفرط الحركة
    Eğer dopamin reseptörü geninin iyi bir kopyasını burada gördüğünüz eliptik yapıya, yani merkezi komplekse koyarsak, sineklerin hiperaktivitesi duruyor ancak öğrenme güçlükleri devam ediyor. TED ‎إذا وضعنا نسخة جيدة من مستقبلات الدوبامين في ذلك الهيكل البيضاوي والمسمى المركز لن يكون لدى الذباب فرطا في الحركة لكنه مازال غير قادر على التعلم
    Yavru hayvanlarda nikotin iyi yapılanmış, sinirlere zarar veren bir toksin. Bu, öğrenme, ezberleme ve dikkat süreçlerini azaltıyor; hiperaktivite belirtilerini artırıyor. TED في الحيوانات الناضجة، من المتفق عليه أن النيكوتين نوعٌ من السموم العصبية، ويُقلل من القدرة على التعلم والتذكر والانتباه ويزيد من أعراض فرط الحركة.
    Mesela öğrenme kabiliyeti Open Subtitles قدرته على التعلم ، وعلى سبيل المثال.
    - öğrenme kapasiteleri çok yüksek. Open Subtitles قدرتهم على التعلم مرتفعة للغاية
    öğrenme yeteneği varsa, onu belki programlandığı şeyin dışına çekebiliriz. Open Subtitles - إذا كان قادرا على التعلم من الممكن -أن نكون قادرين على إخراجه من برنامجه
    öğrenme kabiliyetin tıpkı bir orangutan gibi. Open Subtitles وقدرتك على التعلم تقريبا مثل القرد
    öğrenme kabiliyeti - %5. Open Subtitles - المستوى الثالث القدرة على التعلم - المستوى الخامس
    öğrenme kabiliyetimizi geliştirir. TED ويحسن قدرتنا على التعلم.
    Demek ki bu sineklerin iki tür anormal davranışı ya da fenotipi var, genetikçiler arasında kullandığımız tabiriyle, aynı zamanda ADHD'de de görülen: hiperaktivite ve öğrenme güçlüğü. TED وهذا يعني أن لهذا الذباب حالتين من الحالات الغير طبيعية أوكما ندعوها نحن علماء الوراثة "ظواهر" وهي : فرط الحركة ، وعدم القدرة على التعلم
    Öyle ise burada tartışma forumlarını ve münzaraları ve Facebook'u etkileşim için kullanıyoruz dikkat dağıtıcı olarak değil ama öğrencilerin öğrenmesine gerçekten yardım ediyor. TED هنا، استعملنا منتدى للنقاش، والنقاشات وشبيه للفيسبوك للتفاعل وليس للنقاش، ولكن فعلياً ذلك يساعد الطلاب على التعلم.
    Bunu her tür okulda yapıyorlar. Öğrencilerinin öğrenmesine daha özgün, merak uyandıran ve çekici şekilde yardım etmede daha iyi olmak isteyen öğretmenler için sayısız model var. TED يفعلون ذلك في جميع أنواع المدارس هناك نماذج للمعلمين الذين يرغبون في التحسن لمساعدة الطلاب على التعلم والانخراط والتمكين.
    Benzer olarak Stanford' da büyüme altındaki dokulara bakan bir grup; kanser hastalarının sağkalım oranlarını ölçmede patoloji uzmanlarından daha iyi olan, makine öğrenmesine dayalı bir sistem geliştirdi. TED وفي أمر مشابهه بستانفورد أعلنت مجموعة كانت تفحص الأنسجة المكبره أنهم طوروا نظام قائم على التعلم الآلي هو في الواقع أفضل من الأخصائين البشريين في علوم الأمراض وتنبأت بمعدلات نجاة لمن يعانون من السرطان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus