Tartıştık ve sizin için imza atıp, damga basmamı kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد تجادلنا وقد وافقت فى النهاية لذا كان على التوقيع عنك ووضع الختم الخاص بك. |
Charlie'nin imza gününü kaçırdık. TV istasyonuna gidip bekleyebiliriz. | Open Subtitles | حسنا , بما اننا تاخرنا على التوقيع لما لانذهب الى محطة التلفزيون من الان |
Ufak bir imza üzerine bu kadar düşmeyelim. | Open Subtitles | اوه، حسناً ، لاتجعلينا نتجادل جدالاً فارغاً على التوقيع |
Ona imzayı attırmaya gittim. | Open Subtitles | أنا كنت ذاهب لأراها لأحصل على التوقيع النهائي |
Bu kadar uğraştıktan sonra onlarla sözleşme imzalamayı başardığım için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنّني بعد جهد طويل كنت قادرًا على التوقيع معهم. |
Başımda yeterince dert var. Kağıtları imzalaması için baskı yap. | Open Subtitles | لدي اشياء كافيها لأتعامل معها ,فقط اعمل بالأوراق , وأجبرها على التوقيع |
Dennis, Maureen'e imza attırmaya çalışıyordu ama biz sadece oradan kaçmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | دينيس كان يحاول أن يحصل على التوقيع من مورين لكن نحن كنا نحاول أن نخرج من هناك |
Yeni bir haberimiz var. Esrar Suç Olmalı Birliği, bugün yeterli sayıda imza toplayarak, yasağı gelecek perşembe yapılacak oylamaya dahil etmeyi başardı. | Open Subtitles | وردنا الخبر التالي، مبادرة إعادة تجريم الماريجوانا تقدمت خطوة للأمام بحصول المؤيدين على التوقيع الأخير لاقتراع يوم الثلاثاء القادم |
Elimizde imza var ama kesin değil. | Open Subtitles | حصلنا على التوقيع لكن هذا ليس حاسماً |
İmza için sağ olun. | Open Subtitles | شكراً على التوقيع. |
İmza için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا على التوقيع |
Jones virüsün kodunda bir imza buldu. Akbaba'ya ait. | Open Subtitles | عثر (جونز) على التوقيع في الفيروس إنّها تنتمي إلى "النسر" |
İmza için sağolun. | Open Subtitles | شكراً على التوقيع |
Sayfa 4'teki imzayı da alırsan... | Open Subtitles | فقط أحصلي على التوقيع الناقِص في الصفحة الرابعة |
Çocuklarına şu imzayı attır Nora, yoksa sana yemin ederim aileni darmadağın ederim. | Open Subtitles | أجبري أولادكِ على التوقيع على الأسطر المنقطة أو، أقسم بالله يا "نورا" سوف أدمر عائلتكِ |
Demek Paris'te kasaya bıraktıkları kart için imzayı da bu şekilde aldılar. | Open Subtitles | وهكذا حصلوا على التوقيع للبطاقة التي تركوها في القبو بـ (باريس) |
Almanyadaki temsilciler Başkomutanlarıyla tam ve koşulsuz teslimiyet anlaşmasını imzalamayı kabul edeceklermi. | Open Subtitles | قيام ممثلي القيادة العليا الألمانية توافق على التوقيع على قانون متكامل والاستسلام غير المشروط؟ |
İmzalamayı reddedersen maruz kalacakların tam tersi olacak. | Open Subtitles | إذا رفضت على التوقيع عليه ستكون تجربتك العكس تماماً |
Yarına kadar imzalamayı kabul ederse para teklif edin. | Open Subtitles | اعرض عليه مالا إذا وافق على التوقيع غدا |
Albay Harris, imzalaması için o Yahudiyi zorladı. | Open Subtitles | العقيد هاريس أجبر اليهودي على التوقيع |
İmzalaması için zorlamış olmayasın? | Open Subtitles | هل ضربته لتجبريه على التوقيع ؟ |
Sayın Yargıç, Profesör Gerard'ı bunu imzalaması için zorlamaları kuvvetle muhtemeldir. | Open Subtitles | سعادتك, هناك فرصة انه اجبر البروفيسور (جيرارد) على التوقيع على هذا الشيء |