"على الجانب الغربي" - Traduction Arabe en Turc

    • batı yakasında
        
    • Batı Yakası'
        
    • batı tarafında
        
    • batı yakasındaki
        
    Eğer Kia batı yakasında yaşıyor ve dans grubu de şehir merkezindeyse... Open Subtitles إذا عاش كيا على الجانب الغربي و كانت الشركة الرقص وسط المدينة...
    Çoğu batı yakasında başka bir ayaklanmayla uğraşıyor. Open Subtitles معظمهم مشغولون أكثر بالشغب على الجانب الغربي
    Batı Yakası'nın en büyük kokain tüccarıydı. Open Subtitles أعتاد أن يكون أكبر تاجر كوكايين على الجانب الغربي
    Batı Yakası'ndaki Meadow Alışveriş Merkezi'ni inşa etti. Open Subtitles لقد بنى مجمع ميدو على الجانب الغربي
    Dağların batı tarafında. Neden siz tavsiye edildi? Open Subtitles على الجانب الغربي من الجبال لماذا قمت بمهاجمتي
    Adanın batı tarafında bir kayıkhane var. Open Subtitles على الجانب الغربي من الجزيرة هناك مصف قوارب
    Adam 16 yıl boyunca batı yakasındaki limanlarda çalışmış. Open Subtitles قضى الرجل 16 عاماً في العمل على الجانب الغربي
    O fiyat aralığında olması gerektiğini biliyorum ama biz batı yakasında bir şeyler istiyorduk. Open Subtitles أعرف أن ذلك امتداد لنطاق السعر الخاص بنا ولكن كنا نفكر في شيء على الجانب الغربي
    batı yakasında bir yerdeydik. Orayı da yıktılar. Open Subtitles كان لدينا هذا المكان على الجانب الغربي.
    batı yakasında, bir tabakhanede çalışıyorum. Open Subtitles أعمل في المدبغة على الجانب الغربي
    Ben Chicago'nun batı yakasında büyüdüm, ve bir... bir çocuk vardı, Rich Tannen, benim peşime düşerdi. Open Subtitles لقد نشأت على الجانب الغربي من شيكاغو، وكان هناك... كان هناك هذا الطفل، ريتش تانين،
    Roxy, Columbia batı yakasında. Open Subtitles روكسي" كولومبيا على الجانب الغربي"
    Kia batı yakasında yaşıyordu. Open Subtitles عاش كيا على الجانب الغربي.
    -20 dakika önce Doktor'la birlikte çıkıp Yukarı Batı Yakası'ndaki bir suç mahalline gitti. Open Subtitles غادر حوالي 20 دقيقة مع الوثيقة إلى... مسرح الجريمة على الجانب الغربي العلوي. ماذا عن، اه، ستيلا أو ماك؟
    İşten saat 20:00'da, doğrudan Batı Yakası'ndaki evine gitmek için çıkmış. Open Subtitles وقالت أنّ (باكلي) غادر العمل فى حوالى الساعة الثامنة بطريقه إلى المنزل الذي يقع على الجانب الغربي
    Yukarı Batı Yakası'ndaki Glassman Cafe'nin adres bilgilerine bakmış. Open Subtitles إتجاهات سير على الأقدام إلى مقهى (غلاسمان) على الجانب الغربي من المدينة.
    Ben, bu resimde 12 yaşımdayken... ...batı tarafında çok heyecan verici bir keşif yaşandı... ...bu Homo Erectus un gerçek bir iskeleti bulunmuştu. TED ولكن عندما بلغ عمري 12 عاما، كما في هذه الصورة، كانت هناك بعثة مثيرة جدا في المكان على الجانب الغربي عندما عثروا على الهيكل العظمي لهذا الإنسان المنتصب القامة.
    Bir tane batı tarafında bir tane doğu. Open Subtitles واحدة على الجانب الغربي وواحد في الشرق.
    Birçoğunuzun bu fotoğraftaki fosili... fark etmediğini düşünüyorum. Fakat dikkatli bakarsanız, bir çene var- alt çene... ...4.1 milyon yaşında dik yürüyen bir maymunun çenesi... ...batı tarafında Turkana gölünde bulunduğu gibi. TED أشك في أن العديد من الحضور يمكن أن يرى البقايا الموجود في هذه الصورة، لكن إذا نظرتم بتمعن شديد، هناك فك -- فك سفلي -- عمره 4.1 مليون عاما لقرد يمشي منتصب القامة عثر عليه عند بحيرة توركانا على الجانب الغربي.
    batı yakasındaki bir cinayet davasına atandın. Open Subtitles هل تم تعيينها إلى قضية القتل على الجانب الغربي.
    batı yakasındaki en iyi müze. Open Subtitles انه افضل متحف على الجانب الغربي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus