Anladım, işin iyi tarafı, aileni kurtardın, değil mi? | Open Subtitles | نعم، على الجانب المشرق أنقذت عائلتك، أليس كذلك؟ |
İşin iyi tarafı bu işe odaklanmamı sağladınız. | Open Subtitles | ،لكن على الجانب المشرق سيسمح لي بالتركيز على هذا |
İşin iyi yanı, bu teşhisimi doğrulayacak. | Open Subtitles | على الجانب المشرق يؤكد تشخيصي |
İşin iyi yanı Brick'in fantezi müzik yarışmasında final puanları toplandığında kazanan Sue oldu. | Open Subtitles | على الجانب المشرق عندما تم تجميع الدرجات النهائية كانت (سو) الفائزة الأولى في مهرجان (بريك) لبرامج الألعاب |
İşe iyi tarafından bakarsak, cama çizim yapma sanatını geliştirdin. | Open Subtitles | حسنا , على الجانب المشرق فلقد قمت باختراع فن النوافذ |
İyi tarafından bakarsak, Neitzcheanlara bizim iyi niyetli elçimiz Tyr'ı yolladık. | Open Subtitles | على الجانب المشرق, فقد أرسلنا Neitzcheans لدينا معروفة سفير الصداقة صور. |
Bir kez olsun, iyi yanından bakmasan olmaz mı? | Open Subtitles | هلا توقفت عن النظر على الجانب المشرق لمرة واحدة؟ |
İyi tarafından bak ailenden geri kalanlarının ölümünü izlemek zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | على الجانب المشرق على الأقل لم يكن عليكِ مشاهدتي وانا أقتل بقية عائلتك |
İyi tarafından bakılırsa kızakçı madalyası kazanabilir. | Open Subtitles | على الجانب المشرق يمكن استخدامها كزلاجة بسباق |
İşin iyi tarafına bakarsak, bu olay maymun sorununu tamamen unutturdu, değil mi? | Open Subtitles | على الجانب المشرق يجعل أمر القرد أقل فوضوية قليلا صح؟ |
İyi tarafı, artık seninle daha çok vakit geçirebileceğim. | Open Subtitles | على الجانب المشرق سأتمكن من إمضاء المزيد من الوقت معكِ |
İyi tarafı sadece yarım doz Crowe ailesi DNA'sına sahipsin. | Open Subtitles | على الجانب المشرق لديك نصف جرعة فقط " من جينات عائلة " كراو |
Ama işin iyi yanı şu. | Open Subtitles | و لكن على الجانب المشرق |
- Ama işin iyi yanı... | Open Subtitles | - و لكن على الجانب المشرق ... |
İşe iyi tarafından bakarsak, bu kendini tamamen sorumlu tutabilmeni sağlıyor. | Open Subtitles | على الجانب المشرق به ميزة تحميلك المسئولية كاملة |
İyi tarafından bakarsak artık Daniel'ın evine gitmek zorunda değilim, değil mi? | Open Subtitles | لكن على الجانب المشرق أظنني لن أعود لمنزل " دانييل " ثانيةً |
İşin iyi yanından bakacak olursak bir katille randevuya çıkmamış sayılırsın. | Open Subtitles | حسناً,على الجانب المشرق أنت لا تواعد قاتلة. |
Ama iyi tarafından bak. | Open Subtitles | على الجانب المشرق على الأقل خطأ الثمالة |
İyi tarafından bakılırsa kızakçı madalyası kazanabilir. | Open Subtitles | على الجانب المشرق يمكن استخدامها كزلاجة بسباق |
İşin iyi tarafına bakarsak, muhtemelen Çin mührün gerçek sahibi ayrıca 50 milyon doların 20 katı bir milyar dolar eder. | Open Subtitles | على الجانب المشرق , الصين ربما المالك الأحق بالختم و ضعف 20 مرة اذا ال 50 مليون تصبح بليون |