"على الحافة" - Traduction Arabe en Turc

    • Kenara
        
    • sınırda
        
    • kenarda
        
    • Uçlarda
        
    • çıkıntıya
        
    • tehlikede
        
    • kenardaki
        
    • diken üstünde
        
    • uçurumun kenarında
        
    • ucunda
        
    Kenara çektim, birden arabadan fırlayıp boğazın izleme noktasına gitti ve oraya çıktı ayrıca seni çağırmazsam kendini öldüreceğini söylüyordu. Open Subtitles فتوقفت وقام هو بالهرب إلى مكان المشاهدة و وقف على الحافة و قال بأنه سوف يقتل نفسه إذا لم أناديك
    Tam sınırda. Sadece biraz daha uğraşmamız gerekiyor onunla. Open Subtitles إنه على الحافة تماماً، لا يحتاج سوى دفعة واحدة.
    Peki, köşeyi dönene kadar kenarda çömel. Open Subtitles حسناً ، اصعد على الحافة و اخفض رأسك حتى ندور حول المنعطف
    Uçlarda yaşıyorsun. Open Subtitles أنت تعيش على الحافة
    Onlar ne olduğunu anlamadan, ansızın pencereyi açıp çıkıntıya oturdum ve ayaklarımı aşağı sarkıttım. Open Subtitles وقبل أن يتمكّنَّ من فعل أي شيء، اندفعتُ وفتحتُ النافذة، وجلستُ على الحافة. وأنزلتُ قدميّ للأسفل.
    Bir kızın hayatı tehlikede ve sen yardım edebilirsin. Open Subtitles حياة فتاة على الحافة هنا ويمكنك مساعدتها
    Herhangi bir iz görmüyorum, belki şu kenardaki çizik... Open Subtitles لا أرى أي علامة . باستثناء هذا الخدش على الحافة الداخلية
    Kasaba diken üstünde, eğer bu düzen devam ederse yeni bir cinayetten önce bir günümüz var. Bu işi hemen çözelim. Open Subtitles هذه البلدة على الحافة بالفعل، وإذا استمر هذا النمط فلدينا يوم واحد حتى الجريمة التالية، فلننهي ذلك بسرعة
    Chicago şehri iyilik ve kötülük arasında büyük bir uçurumun kenarında sendelemektedir. Open Subtitles مدينة شيكاغو على شفا حفرة عظيمة تترنح على الحافة بين الخير والشر
    Queen Anne bunun doğu ucunda sıkıştı. Open Subtitles إنّ الملكة آن تلصق هنا على الحافة الشرقية منها.
    Ayak parmaklarınla gel, Kenara yakın. Open Subtitles هيا، قف على أصابع قدمك، أصابع قدمك على الحافة.
    Kenara yürü. Open Subtitles ــ قف على الحافة ــ لماذا لا تدفعنى أنت؟
    Ama bu süre zarfında sınırda yaşamayı seven bir kadın için glutensiz ve sütsüz bir kek. Open Subtitles و لكن في الوقت الحالي كعكة خالية من الجلوتين والألبان، للمرأة التّي تحبُ العيّشَ على الحافة
    Sadece sınırda olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أنا فقط, أعتقد أنها على الحافة
    Peki, köşeyi dönene kadar kenarda çömel. Open Subtitles حسناً ، اصعد على الحافة و اخفض رأسك حتى ندور حول المنعطف
    Weir sağa fake verdi ve fırlattı, ama Armaganian kenarda ondan aldı. Open Subtitles وير يخدع اليمين أنه يسدد ولكن أرماغانين يأخذه من على الحافة
    Uçlarda yaşarım. Open Subtitles ‫أعيش على الحافة
    çıkıntıya dikkat et. Open Subtitles إحترس على الحافة.
    Bugün, orada, senin yerin ya da kariyerin tehlikede değildi. Open Subtitles هنا اليوم، لم يكن مكانك أو وظيفتك على الحافة
    Aynen öyle, şu kenardaki kan lekesini görüyor musunuz? Open Subtitles أجل، الآن أتريان بُقعة الدم هذه على الحافة الداخليّة للباب؟
    Bu adamları yakalayana dek halk diken üstünde olacak. Open Subtitles المجتمع كله سيكون على الحافة حتى نستطيع ان نمسك هؤلاء الناس
    Şu an tüm dünya uçurumun kenarında aşağıdaki cehenneme bakıyor. Open Subtitles ..العالم بأكمله الآن يقف على الحافة ..يحدق إلى أسفل حيث الجحيم الدامي
    Ilulissat'ın güney ucunda birkaç kameramız daha var. Buzuldan kopan parçaların yarattığı tüm o dramatik gerilemeyi kaydediyorlar. TED لدينا بعض الكاميرات على الحافة الجنوبية من نهر لالسيات , نشاهد الوجه المنهار كما يذهب خلال هدا الانسحاب المثير .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus