bunu hayvanlarda denediler, ve fareler aç kurtlar gibi yediler ve ince kaldılar ve ince kalmanın faydalarından istifade ettiler. | TED | لقد جربوا ذلك على الحيوانات ، و هذه الفئران أكلت بشره و حافظت على رشاقتها و استمتعت بالفوائد الصحية للرشاقة. |
Bu yaklaşımı hayvanlarda deniyoruz ve yakında insanlarda denemeye başlamayı umut ediyoruz. | TED | نحن بصدد اختبار هذه المقاربة على الحيوانات ونأمل أن ننتقل للاختبار على البشر قريبًا. |
Ne yazık ki aynı insanlar kanserimin çiftlik hayvanları tarafından tedavi edilebileceğine inanıyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ هؤلاء الأشخاص يظنون أن السرطان يمكن شفاؤه بواسطة التجارب على الحيوانات |
hayvanlar üzerinde uygulanan deneylerin önümüzdeki 3 yıl içerisinde kademeli olarak kaldırılmasını! | Open Subtitles | نريد ان يوقفوا تجاربهم بشكل تدريجي على الحيوانات خلال الثلاث سنوات المقبلة |
Savunmasız ve zavallı hayvanların en özel anında onlara yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | تتملص على الحيوانات الضعيفة التى لا حول لها ولا قوة. |
Şimdiye kadar yapılan hayvan testleri böyle bir aşının ılımlı derecede bir hastalık geçirebilseniz de şiddetli geçebilecek vakaların önünü aldığını gösteriyor. | TED | حتى الآن التجارب على الحيوانات توضح أن هذا اللقاح يمكنه أن يقي ضد حالات المرض الحادة, و لكن يمكن أن تصاب بصورة خفيفة. |
Birisi kaplardaki hücrelerimiz, öteki ise hayvanlar üstünde deneyler. | TED | الخلايا في الصفائح و الاختبار على الحيوانات. |
Bu tür ilaçlar ilk olarak insan olmayan hayvanlarda sadece belirlemek için değil davranış etkileri için de test edildi. | TED | جُربت تلك العقاقير على الحيوانات غير البشرية أولاً ليس فقط لاختبار الأثار الجانية بل لاختبار الآثار السلوكية أيضًا. |
Bu nano parçacıkları oldukça saldırgan üç katlı negatif göğüs kanseri formunu kullanarak hayvanlarda test ettik. | TED | قُمنا بإختبار هذه الجسيمات النانوية على الحيوانات بإستخدام نوع شديد العدوانية من سرطان الثدي الثلاثي السلبي. |
Kozmetik endüstrisinde hayvanlarda yapılan deneylere karşı bir dava. | Open Subtitles | زميلة شخصية للنائبة رود سوف تقوم بتقديم مذكرة عن إختبار مستحضرات التجميل على الحيوانات |
İlk olarak hayvanlarda bunları denemeden önce insanların beynini inceleyemiyoruz. | Open Subtitles | حسناً , غير مسموح لنا بثقب الرؤوس البشرية و العبث بها حتى نجري هذا الأمر قبلاً على الحيوانات |
- Sakinleştirsek peki? - Ketamin hayvanlarda hep kullanılır. | Open Subtitles | الايمكننا ان نعطيه مهدأ الكيتامين انه يستخدم على الحيوانات طوال الوقت |
hayvanları nasıl kontrol ettiğini söyle yoksa uçağı ve içindeki herkesi düşürürüm. | Open Subtitles | أخبرني كيف تسيطر على الحيوانات وإلّا سأدمّر الطائرة وكل من على متنها |
Bu yüksek sıcaklıklar, hayvanları, bitkileri, insanları, ekosistemleri etkiliyor. | TED | لدى درجات الحرارة العالية هذه تأثير على الحيوانات والنباتات والبشر والنظام البيئي. |
Mavi bölgeden kaçan hayvanları öldürüyoruz. | Open Subtitles | قضينا على الحيوانات و هى خارجه من المنطقه الزرقاء |
Çünkü bu laboratuvar tüketici ürünlerini hayvanlar üzerinde acımasızca test ediyor. | Open Subtitles | لان هذا المختبر ، يختبر المنتجات الاستهلاكية على الحيوانات قبل بيعها |
hayvanlar üzerinde pıhtılaşmayı önleyecek bir ilaç pompası deneyi yapıyorlar. | Open Subtitles | الذين قاموا بتجارب على الحيوانات لمضخة أدوية صغيرة لمنع التجلط. |
Örnek vermek gerekirse insanlara vermeden önce ilaçların güvenilir olup olmadığını nasıl öğrenebiliriz? hayvanlar üzerinde test ederiz. | TED | كيف لنا أن نعرف، على سبيل المثال، ما إذا كانت الأدوية آمنة قبل أن نعطيها للمرضى ؟ نقوم باختبارها على الحيوانات. |
Gezegenimizde gerçekleşen en büyük değişimle hayvanların başa çıkmak zorunda olduğu yer, burası. | Open Subtitles | في هذا المكان على الحيوانات أن تتكيّف مع أعظم التغيّرات التي تواجه كوكبنا |
Işık ve koku iyi hareket etmiyor, bu nedenle hayvanların görüp koklamaları zor. | TED | لا ينتقل الضوء والرائحة بشكل جيد، لذلك فمن الصعب على الحيوانات الرؤية أو الشم. |
Bay Bromhead hayvan vuruyor subaylar yesin diye. | Open Subtitles | مستر برومهد يطلق على الحيوانات التى لا تدافع عن نفسها لأجل عشاء الضباط |
Bir sınırları belli Australyalı evcil hayvan bahçesi | Open Subtitles | حديقة تقتصر على الحيوانات الأسترالية الأليفة |
Etyemezler işkenceye o kadar karşıdır ki hayvanlar üstünde test edilen kozmetik ürünleri bile kullanmazlar. | Open Subtitles | النباتيين الصرف ضد القسوة, إنهم لا يستخدمون أدوات التجميل المجربه على الحيوانات |
İlaç yaygın bir şekilde hayvanlar üstünde denendi. | Open Subtitles | لقد جرب العقار كثيراً على الحيوانات. |