Nasıl tanıştıklarını kimse bilmiyor. Constance'ı merdivenlerden aşağı onun ittiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | لم يعلم أحد كيف تقابلا، والبعض يعتقد أنه دفعها على السلالم |
Yaklaşık bir yıl önce merdivenlerden düştü ve belini incitti. | Open Subtitles | لا، قبل نحو عام سقطت من على السلالم وكسرت ظهرها |
Ana girişi kullandık ve merdivenden çıktık. | Open Subtitles | حسناً، لقد دخلنا من المدخل الرئيسي وصعدنا الدور الثاني على السلالم |
Sarsılmış bir şekilde, kitaplarımı Merdivenlerde bıraktım ve aceleyle eve gittim ve yine oradaydı. | TED | مرتعشةً، تركت كتبي على السلالم وأسرعت إلى المنزل، وهناك تكرّر الأمر مجدّدا. |
Bu mesafeyi şapelin önündeki Merdivenlere kadar uzatma imkânımız var mı? | Open Subtitles | هل يمكن للمسافة أن تكون بحيث يقف على السلالم خارج الكنيسة؟ |
Evet, kocanız bana bir yorgan verdi. Geceyi merdivende geçirdim. | Open Subtitles | لقد أعارنى زوجك بطانية، لقد قضيت الليلة كلها على السلالم |
Birinci kattaki banyo arızalıydı. İnsanlar bütün gece merdiven inip çıktılar. | Open Subtitles | الحمام فى الطابق الاول كان عطلان , ولذا العديد من الناس كانوا يصعدون وينزلون على السلالم طول الليل |
Annesinin, büyükannemi merdivenlerden ittirdiğini örtbas etmek için yalan söyledi. | Open Subtitles | قامت بالكذب للتغطية على أن أمها دفعت جدتي على السلالم |
Bebek gibi merdivenlerden aşağı taşınınca utandım biraz. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشعر بالإحراج قليلًا فقط لأنه تم حملي كالطفل على السلالم |
Bakın, ben size hatırladığımı söylüyorum. Bir ceset, merdivenlerden sürükleniyordu. | Open Subtitles | انظروا، إنّني أخبركم ما تذكّرته، جثّة يتمّ سحبها على السلالم. |
20 dakika önce burada değildin. Gelip merdivenlerden sana seslendim. | Open Subtitles | لم تكن هنا منذ 20 دقيقة لقد جئت وناديت من على السلالم |
merdivenlerden koşarak indim... ne olduğunu biliyormuşum gibi korkuyordum. | Open Subtitles | ونزلت مهرولة على السلالم وكنت مرعوبة كما لو كنت اعلم بما حدث |
Matmazel Campion'u merdivenlerden iten kollar senin miydi, Peter? | Open Subtitles | هل اليد التى دفعت الانسة كامبيون من على السلالم كانت يدك يابيتر ؟ |
Bir keresinde de müzik konusunda tartışırken beni merdivenden itmekle tehdit etti. | Open Subtitles | الموسيقى و هددني بأنه سيدفعني من على السلالم |
merdivenden yuvarlandığında yanında olup onu tutmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أكون هناك لأمسكه عندما سقط على السلالم |
İki yaşındayken merdivenden düştü. | Open Subtitles | لقد وقع على السلالم عندما كان في الثانية من العمر |
Merdivenlerde leopar desenli bir saç bandı gördüm. - O işte. | Open Subtitles | لقد رأيت عصابة رأس من قماش النمر على السلالم |
Hey, hey hey... Buradaki Merdivenlerde dikkatli et. | Open Subtitles | وهوا, وهوا, وهوا, سوف اكون حذرا على السلالم هنا |
Sarhoş halde Merdivenlerde yalpalamaya başlamadan önce botlarını çıkar. | Open Subtitles | وقم بخلع حذاءك قبل أن تمشي مجهداً بثمـالة على السلالم |
Ayrıca asansör yine bozulduğu için ta ordan buraya... Merdivenlere söverek inmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | واضطررت إلى النزول على السلالم اللعينة لأنّ المصعد تعطّل مجدداً |
Patlatmadan önce, çoğunun Merdivenlere doluşmasını beklemeliyiz. | Open Subtitles | نريد أكبر عدد ممكن منهم على السلالم, قبل أن نفجرها |
Onu bulamıyordum, ve sonra merdivende ayak sesleri duydum. | Open Subtitles | لم أستطيع إيجادها ثم سمعت خطى على السلالم |
Sana ne yaptım? Sana hileyle tabakları yıkattım. merdivende beklettim. | Open Subtitles | خدعتك لتغسل الأطباق جعلتك تجلس على السلالم |
Rocky gibi merdiven mi çıkacaksın? | Open Subtitles | أتريد ان ترى جرس الحريه هناك ؟ ؟ أم تطلع على السلالم مثل روكي ؟ |
Fakat ben merdivenlerdeyken, ...başka birisinin kapısının önünde olduğunu gördüm. | Open Subtitles | ولكن عندما كنت على السلالم رأيت أن هناك أحدا اخر كان هناك بالباب |