"على العشاء" - Traduction Arabe en Turc

• Yemek için
• akşam yemeğinde
• akşam yemeğine
• Yemekte
• Akşam yemeği için
• akşam yemeğe

Yemek için teşekkürler. Ve şunu da söyleyeyim, sosisliler 46 taneydi.
شكراً لكم على العشاء , ولقد كانت ستة وأربعين هوت دوغ

Beyler, gerçekten gitmem lazım. Yemek için teşekkürler, Vito.
لا , اعذروني , فأنا مضطر للذهاب فورا شكرا على العشاء , فيتو

- akşam yemeğinde hiçbir şey yemedi. - Bugünlerde hepimizde ümitsizlik var.
ـلم تأكل أي شئ على العشاء ـ أننا كلنا مهجورون هذه الأيام

Eğer daha fazla yalvarsaydım, akşam yemeğinde bana katılır mıydın?
لو حاولت التوسل أكثر، هل تنضمين لي على العشاء الليلة؟

Bayan O'Connell şu an evde değil, akşam yemeğine gelecek efendim.
سيده ايفى فى المتحف لقرائه الكتاب وسوف تكون هنا على العشاء

Bu gece biraz gecikeceğim, tatlım, beni akşam yemeğine bekleme.
سوف أتأخر قليل الليله عزيزتي؟ لذا لا تنتظريني على العشاء

Biraz daha konuş. Yemekte hiç böyle güzel sohbet etmemiştik.
تحدث أكثر، لم نحصل على حديث طيب كهذا على العشاء

Bu durumda Akşam yemeği için ev sahipliği yapmamın mümkün olacağını sanmıyorum.
بعد تفكير، لا أعتقد أنني سأكون قادرًا على إستضافتك على العشاء الليلة

Yemek için ve dertlerimi dinlediğin için sağol.
لديه صلاحية الاطلاع على أي شريط يأتي إلينا هنا شكرا على العشاء يا رالف

Mercedes, bu tavşanları akşamki Yemek için hazırla.
ميرسيدس، أعدى هذين الأرنبين لتناولهما على العشاء الليلة

- İyi akşamlar, Şerif Carter. Eski Bayan Carter Yemek için size katılacak mı?
هل سترافقك السيدة كارتر السابقة بالانضمام اليك على العشاء ؟

İşi bitecek olan sensin Yemek için seni yiyicem
سأشق وجهك و آكله على العشاء مثل وجبة ذرة شهية

Tam şu anda, büyük ihtimalle akşam yemeğinde biftek ısmarlamayacağınıza karar vermek için kullamakta olduğunuz bölge.
إنه المكان الذي تتخذون فيه قراراتكم الآن من المحتمل أنكم لن تطلبوا شريحة لحم على العشاء.

Dün akşam yemeğinde bize en güzellerinden birkaç tane okudu.
قرأ علينا بعض من مقالات رائعة بالأمس على العشاء

Eh, akşam yemeğinde görüşürüz o halde. Masa 12.
حسنا, سنراك على العشاء اذن طاولة 12 الليلة

Ama akşam yemeğine çağırarak, kardeşini iyileştirmeyeceğini sen de biliyorsun.
لكن, كما تعلمي, دعوتهم على العشاء لن يقوم بشفاء أخاه.

Anneni arayacaksındır umarım. akşam yemeğine on sekiz ay gecikeceğini söylersin artık.
أتمنى أن تتصل بوالدك، لتخبرها أنك ستتأخر على العشاء لمدة 18 شهرًا

Ben de bizimle akşam yemeğine çıkmak istersiniz diye düşündüm.
لذا ظننت، ربما أنتما قد تستمعتان بالانضمام إلينا على العشاء

Belki de, Javier evi ile ilgili konuları Yemekte tartışabiliriz.
ربما يمكننا مناقشة خافيير البيت على العشاء في وقت ما.

Yemekte 13 kişiydik ve masadan ilk ayrılan o oldu.
كنا 13 شخصًا على العشاء وكانت هي أول من ينهض

Fısıldaşmaları kesin yoksa kimse bu akşam Yemekte sufle yiyemez.
كفى همس وإلا لا مخلوق سيتناول فطائر على العشاء الليلة

Şöyle bir son dakika haberi: ''Bozuk robot Akşam yemeği için kediyi pişirdi.''
في الواقع، سينتهي الأمرُ هكذا: "روبوتٌ مختلٌّ قامَ بطبخِ قطّة المنزلِ على العشاء"

Gidip hazırlanayım Martin, bu akşam yemeğe davetliyim.
يمكنك أن تذهب .. مارتان. لدي دعوه على العشاء الليله.