Bilin bakalım kimin çorabında kömür olmayacak ilk defa? | Open Subtitles | خمنوا من الذي لن يحصل على الفحم في جواربهم .. |
Fal baktırmak ya da kömür üstünde yürümek için para veren insanlar var. | Open Subtitles | الناس يدفعون لقراءة راحة يدهم، وللمشي على الفحم. |
2.6 milyar insan açık fırınlarda- kömür, odun ve tezekte yemek pişiriyor. | TED | و هناك 2.6 مليار شخص يطهون على النار المكشوفة - و على الفحم والخشب و روث الحيوانات. |
Çin'in hava kalitesinin düşüşte olduğu, kömüre açılan savaşta yol katetildiği konusunda veri ve istatistiklere güvenebilir miyiz? | TED | هل نثق بالبيانات والإحصاءات التي تظهر أن جودة الهواء في الصين تنخفض، وأن الحرب على الفحم بدأت تحدث أثرًا؟ |
Dünya nüfusunun neredeyse üçte birini oluşturan 2 milyardan fazla insan hala kömüre bağımlı. | Open Subtitles | أكثر من ملياري نسمة أي ما يقارب ثلث سكان العام ما زالوا يعتمدون على الفحم |
Kor kömürün üstünde yürüdüm Demin yürüdüm. | Open Subtitles | لقد فعلتها ومشيت على الفحم, لقد فعلتها فقط |
Çünkü gökyüzünde kaç bulut olduğuna bağlı olarak, kömür ocağındaki bir çalışanın kovulması veya bir nükleer santralin daha az ya da fazla enerji üretmek için çalışmaya başlaması imkânsızdır. | TED | لأنه من المستحيل على أي موظف في محطة معتمدة على الفحم أو نووية أن يتحول لإنتاج أكثر أو أقل من الكهرباء اعتمادًا على عدد السحب في السماء. |
Mangala et pişirmek için kömür dolduruyor. | Open Subtitles | أحدكم يضع اللحم على الفحم المشتعل إذاً |
Evet, anladım. Bu... Ben kömür çalışmak çünkü öyle. | Open Subtitles | نعم , فهمتك لانني اعمل على الفحم |
Delhi'nin varoşlarındaki arkadaşlarınızı ziyaret ederseniz, sokağın diğer tarafinda tezgahta bir adam bulursunuz, sanki 16.yüzyılda dizayn edilmiş gibi görünür, kömür ateşinde çalışan buharlı ütü 18.yüzyılda icat edilmiş olabilir. | TED | تعلمون، إذا زرتم أصدقاءكم في ضواحي دلهي، على جوانب الطرق ستجدون شخصا مع عربة تبدو كما لو أنها صممت في القرن السادس عشر، يكوي فيها الملابس باستخدام مكواة بخارية تعمل على الفحم والتي ربما كانت قد اخترعت في القرن الثامن عشر. |
kömür ikmali yapabileceği tarafsız Şili'ye doğru gidiyordu. | Open Subtitles | لذا فقد شق طريقة نحو (شيلي) المحايدة حيث حصل على الفحم الذي كان في انتظاره |
(Noel'de) kömür almak gibi bir sey. | Open Subtitles | الأمر يشبه الحصول على الفحم |
Değişik riskleri alabilen değişik kahramanları olan hikayelere ihtiyacımız var-- öyle riskler ki dikkatsizliğe baştan göğüs geren koruyucu prensipleri uygulamaya koyan, hatta bu kirli enerji santrallerini kapatan ya da dağ başındaki kömür madenini kaldırmaya uğraşan yüzlerce gencin yakalanması gibi direk eylemleri gerektirse bile. | TED | نحن نحتاج قصصاً فيها أبطالٌ جديدون .. أبطالٌ منفتحون على نوع جديد من المغامرة مغامرات تدفع بالحلول العبثية المهملة بعيداً وتضع التحذيرات والمخاطر ومبدأ الإحتراز نصب الاعين حتى لو كان هذا سيعني .. ان يتم إلقاء القبض على المئات .. وهم يحاولون ايقاف بناء مصنع طاقة ملوثٌ للبيئة او محاولة لمحاربة الذين يهدفون الى نزع الغطاء النباتي .. من اجل الحصول على الفحم |
Yeni enerji kaynağı keşfedecek kimse olmayınca insanoğlu kömüre bel bağlamayı sürdürdü. | Open Subtitles | ولا احد اكتشف مصدر طاقة جديد. جنس البشر يعتمدون على الفحم. |
Pompayı çalıştırmak için kömüre para harcadınız. | Open Subtitles | كان علينا صرف المال على .الفحم مبكراً لإبقاء المضخة تعمل |
kömüre harcayacakları paradan tasarruf edebilirler ve fazladan yaptıkları kömürü kendi kömürünü yapmayan insanlara satabilirler. | TED | يمكنهم توفير المال الذي كانوا سينفقونه على الفحم, يمكنهم ايضاً انتاج فائض وبيعه في السوق للناس الذين لا يصنعون ذلك بانفسهم. |
Fark etmez. kömüre dökeceğim. | Open Subtitles | لا يهمّ أريد صبّـه على الفحم الحجري |
- Evet, evet kömürün üstünde. | Open Subtitles | -نعم هنا، على الفحم |