"على الفراش" - Traduction Arabe en Turc

    • Yatakta
        
    • yatağa
        
    • yatağın üstüne
        
    • yatağın üzerine
        
    • yatarken
        
    • Yataktan
        
    • Yataktaki
        
    Hatta, Yatakta yatarken bir gece içinde bile bir kişi için yoğun bağlılık duygusundan başka biri için aşka kayabilirsiniz. TED في الواقع، يمكنك الإستلقاء على الفراش في الليل وتتبادل مشاعر عميقة للتعلق مع شخص لمشاعر عميقة للحب الرومانسي لشخص آخر.
    2 buçuk yıl önce doğdu, oldukça zorlu bir hamilelik geçirdim öyle ki, yaklaşık 8 ay boyunca Yatakta sakince beklemek zorundaydım. TED ابننا لقد وُلد قبل عامين ونصف وقد مررت بفترة حمل صعبة لأنه توجب علي البقاء على الفراش لحوالي 8 اشهر.
    - Doğru. Yeni elbisesi yatağa serilmişti, makyaj kutusu hala açıktı. Open Subtitles ثوبها الجديد ما زال على الفراش علية مكياجها ما زالت مفتوحة
    Yatak odasına götürüp, yatağa yatırın. Open Subtitles لست ثملاً جداً يا مللي خذيه إلى حجرة النوم يا مامي وأرقديه على الفراش كالعادة
    Tamam, sorun değil. Bacaklarını yatağın üstüne koy. Open Subtitles إنه جيد ، ضع قدمك على الفراش نعم إنه لطيف
    Buraya, yatağın üzerine. Open Subtitles إلى هنا, على الفراش
    Omuzların olmadan Yatakta nasıl dönebilirsin diye düşünmekten gerçekten uyuyamadım. TED لم أتمكن من النوم بتاتاً. أفكر في، كيف ستتمكن من التقلب على الفراش بدون كتفين.
    Ön odadaki Yatakta annesi yatıyordu. Open Subtitles كانت أمى ممده على الفراش فى الحجره الأماميه
    Her zaman Yatakta ölmeyi istemişimdir. Open Subtitles حسناً، دائماً كنتُ أريد الموت على الفراش
    Değişiklik olarak, Yatakta hiç çocuk görmüyorum. Open Subtitles لا يوجد أطفال معنا على الفراش على سبيل التغيير
    Yatakta onları salla dolaştıran annelerini çok az hatırlamaları için. Open Subtitles والتي اعتادت ان تنام نهارا وتلعب معهم لعبة الطوف على الفراش
    -Eve gelir gelmez yatağa girmek istiyorsun. Open Subtitles لحظة دخولك إلى المنزل، تود القفز على الفراش
    Topuklu ayakkabılarını çıkarmadı. Onu kaldırdım, onu yatağa yatırdım-- Open Subtitles أبقت حذاءها ذا الكعب العالي حملتها، وضعتها على الفراش
    Sigarasını ve kibritini aldım yatağa yerleştirdim. Open Subtitles ثم إستخدمت واحدة من سجائره و ثقابه وضعتها على الفراش
    Sabahlığı yatağın üstüne fırlattım ve bensiz bitirebileceklerinden korkarak odaya girdim. Open Subtitles ألقيت بالروب على الفراش و دخلت للغرفة و أنا قلق أن يكونا قد أنهيا الأمسية دوني
    Uyandığımda, giysilerimi katlamış ve not defterimi yatağın üstüne koymuştun. Open Subtitles عندما استيقظت طويت ملابسي و وضعت حقيبتي على الفراش
    Sonra değneği ve büyü kitabını yatağın üstüne attım. Open Subtitles ومن ثم تركت العصا السحرية والكُتيب هنا بالضبط على الفراش.
    Buraya, yatağın üzerine. Open Subtitles إلى هنا, على الفراش
    Alexis'i o Yatakta yatarken görünce çocuğumu neredeyse tekrar kaybedeceğimi fark ettim. Open Subtitles لقد رأيت الكسس نائمه على الفراش اني كدت انا فقد طفلي من جديد
    Her sabah uyanıp Yataktan kalkacak ve doğruca suya atlayacaktık. Open Subtitles وكل صباح نستيقظ ونتدحرج من على الفراش مباشرةً في المحيط.
    Yataktaki oyuncakları kaldırabilir misiniz lütfen? Open Subtitles أيمكنك نقل الألعاب من على الفراش من فضلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus