Johnny Squares de listede. Adı yanında ne yazıyor gördün mü? | Open Subtitles | جوني سكويرز كان على القائمة أيضاً أرأيت ماذا كتب بجانب اسمة؟ |
- Şu an gevezelik etmeye vaktimiz yok. - İsimleriniz listede yok. | Open Subtitles | سيدتي، لا نستطيع الإجابة الآن أسمائكم ليست على القائمة ولاتستطيعون الدخول هناك |
Fitch ve Emma dışarıda bekliyor ve ben listede yokum öyle mi? | Open Subtitles | فيتش و إيما ينتظرون بالخارج و الأن انا لست على القائمة ؟ |
Beni ve arkadaşım Eugene'i listeye yazın. | Open Subtitles | من الأفضل أن تضعني انا و صديقي يوجين على القائمة |
Sadece, bir şey aklıma geldi de... öğle yemeğinde menüde, | Open Subtitles | ..تذكرت شيئاً وقت الغداء، كان مكتوباً على القائمة.. |
Son iki gün içinde, bu Listedeki her ünlü bizi aradı. | Open Subtitles | كل المشاهير الذين على القائمة اتصلوا بنا في اليومين الأخيرين |
listede olmayan birisi için ödeme yapmasını mı ne istemiş, öyle bir şey. | Open Subtitles | أرادت شخص ما أن يدفع لها ولم تكن على القائمة أو شىء كهذا |
Yinede o listede olmayı sevmedim. | TED | لكن بالرغم من ذلك، لم أحب كوننا على القائمة. |
Senin de ismin o listede, Callahan. | Open Subtitles | في حال إن لم تدرك ذلك,كالاهان فإن اسمك على القائمة أيضاً |
Constance gibi önemli birinin numarası o listede olamaz. | Open Subtitles | أتريد رقم مثل كونستانس أن يكون على القائمة أم ماذا ؟ |
Constance gibi önemli birinin telefonu listede midir sence? | Open Subtitles | أتريد رقم مثل كونستانس أن يكون على القائمة أم ماذا؟ |
Evet bayan, siz varsınız ama beyefendi listede değil Bir kişiyi içeri alabilirim Çok teşekkürler | Open Subtitles | لقد فعلت يا سيدي، وإسمك ليس على القائمة أرجوك إذهب الآن، شكراً لك |
- Sadece listede ismi olanları içeri alıyoruz. - İsimlerimiz listede. | Open Subtitles | فقط الناس الذين على القائمة نحن على القائمة |
listede olmayan bir arabayı çaldın. listede olmayan bir arabayı çaldın! | Open Subtitles | سرقت سيارة لبست موجودة على القائمة سرقت سيارة ليست موجودة على القائمة |
listede olmayan bir araba çaldın. listede olmayan bir araba çaldın! | Open Subtitles | سرقت سيارة لبست موجودة على القائمة سرقت سيارة ليست موجودة على القائمة |
Acaba listeye birini ekleyebilir misin benim için. | Open Subtitles | يا هل استطيع التحدث اليك حول ربما وضع شخص ما على القائمة |
Yüzlercesi de kara listeye alınarak geçim imkanları ellerinden alındı. | Open Subtitles | وأُضيفوا مع مئات آخرين على القائمة السوداء سدّوا سبل العيش أمامهم |
Birkaç kuzenin aile mangal partisine geldi ve menüde biz varız. | Open Subtitles | لذا البعض من أبناء عمك في البلدة لحفلة شواء وكلنا على القائمة |
Listedeki üç kadının kayıp olduğunu bildirdiler. | Open Subtitles | ذكروا ثلاث نساء على القائمة كما يتغيّبن عنهن. |
Her neyse, hayatım, menüye bir bak. | Open Subtitles | على أية حال يا عزيزتي القي نظرة على القائمة |
Yarın sabah Listeyi kontrol ettiğinde, kimden sorumlu olduğunu öğrenirsin. | Open Subtitles | بعد أن تقومي بالاطلاع على القائمة في الصباح، ستعرفين مَن مِن المرضى ستتولين أمره |
Yeni birşey yok. Aynı şeyler, listedeyim ve... Birkaç yıl sonra... | Open Subtitles | كلا , لكني على القائمة قبل الآوان بسنتين |
Evet, dünkü durum raporu listesinde "yükselen tehdit" olarak yazıyordu. | Open Subtitles | نعم ، إنهم موجودن على القائمة على أنهم تهديد قائم |
Peki sefahat dolu bu gecenin menüsünde ne vardı? | Open Subtitles | إذًا, ماذا كان على القائمة لليلة الفسوق الكبير هذه؟ |
Newsweek'te çıkan profesyonelleşen okul sporcuları üzerine olan yazımla Pulitzer ödülü aday listesine girmiştim geçen sene. | Open Subtitles | كنت على القائمة القصيرة للفوز بجائزة بولتيزر لقسمي في الاخبار الأسبوعية عن الرياضين في المدارس الذين سيحترفين |