Tam kanunsuz Meksika sınırı. | Open Subtitles | تحديداً على حدود المكسيكية الوعرة الخارجة على القانون |
kanunsuz. Kodamanlar tarafından dışlanmak. | Open Subtitles | الخروج على القانون اتعاون مع السماسرة الاقوياء |
Artık kanun ve kanunsuz olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك بعد الآن خارجون على القانون |
Düşündüm de, kanun kaçağı olacaksak daha iyi bir isme ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | كُنت أفكر، لو أننا سنكون خارجين على القانون سأكون بحاجة لاسم أفضل. |
Altın kalpli bir kanun kaçağını ya da iş işten geçene kadar kimsenin dinlemediği bir bilim adamının canavar hikayesini. | Open Subtitles | يُصور الغربي الخارج على القانون بقلــــــب من ذهـب أو أفلام ضخمة عن نظريات علمية والتي لا يوجد من يستمع إليها |
- Ak hayalet dedikleri kanunsuz sen misin? | Open Subtitles | أنت خارجة على القانون هم استدعاء شبح الأبيض؟ |
Şu an Minnesota'dasınız. sizin kanunsuz memleketinizde değil. | Open Subtitles | فأنتم في"مينيسوتا" الآن وليست ولايتكم الخارجة على القانون |
Dedektifler, süper kanunsuz yine saldırmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو ياحضرات المحققين أن "النافذ على القانون" قد هجم مجدداً |
"Süper kanunsuz" dedikleri adam, bu şehrin tüm iyi dürüst insanları için bir tehdit. | Open Subtitles | المدعو "النافذ على القانون" يمثل تهديداً لكل من هو خيّر من أبرياء هذه المدينة |
Bu süper kanunsuz, şehrimiz üstündeki bir veba ve iç teröristten başka bir şey değil. | Open Subtitles | فهذا "النافذ على القانون" بمثابة وباء على مدينتنا وليس بأقل من ارهابي قائم |
Gecenin bu saatinde çağırdığımız için üzgünüz dedektif ama süper kanunsuz olayını biz devralıyoruz. | Open Subtitles | نأسف على الزيارة المتأخرة أيها المحقق ولكننا سنتولى قضية "النافذ على القانون" |
Süper kanunsuz buralardayken muhtemelen güvenlidir. | Open Subtitles | على الارجح فهو مع "النافذ على القانون" |
Kim? Süper kanunsuz mu? | Open Subtitles | من؟ "النافذ على القانون"؟ |
Evet, süper kanunsuz. | Open Subtitles | أجل " النافذ على القانون" |
kanun kaçağının en yakın dostu seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | صديق الخارجين على القانون المفضل يريدك في كلمة |
Tabii. Ama artık hem şerif, hem kanun kaçağı. | Open Subtitles | ولكن الآن سيصبح مأموراً وخارجاً على القانون |
Beni yukarıda bulamayacaksınız, sizi koca, salak, kanun kaçağı aptallar. | Open Subtitles | لن تجدونى بالأعلى أيها الأغبياء الخارجون على القانون |
Kurt adamlar kanun tanımaz. | Open Subtitles | المستئذبون، يا رجل هم خارجون على القانون.. |
kanun kaçağı. Anlayamayacağını biliyordum. | Open Subtitles | خارج على القانون أترين ، أخبرتكِ أنّكِ لن تفهمي |