"على المائدة" - Traduction Arabe en Turc

    • masada
        
    • masaya
        
    • masanın üstünde
        
    • masasında
        
    • Masanın üzerine
        
    • masanın üzerinde
        
    • masadaki
        
    • Masadan
        
    • masanın üstüne
        
    Çocuklar, lütfen masada düzgün oturur musunuz? Çayın Albert Amca. Open Subtitles هل ستجلسون ايها الأطفال بشكل صحيح على المائدة من فضلكم؟
    Sen kahveyi getir. Neden masada söylemiyorsun, deli bir kocan olacak. Open Subtitles أحضر القهوة تغنى على المائدة ستتزوجين رجلا مجنون
    masaya yemek koyabilmek için kalan sayılı zamanımızdan bahsediyorum. TED أتحدث عن كمية الوقت التي لدينا لكي نضع وجبة لائقة على المائدة.
    masaya paraları fırlattıktan sonra ağır adımlarla lokantadan çıktı. Open Subtitles لقد اندفع خارج المطعم بعد أن ألقى بعض النقود الورقية على المائدة
    Buranın sahibi, masanın üstünde, para görmek istemiyor. Open Subtitles إن المالك لا يريد رؤية النقود على المائدة
    Bana bir fener bul, bunu yemek masasında okumak zorunda kalacağım. Open Subtitles ثمة على الأقل 200 صفحة جد لي مصباح سيتعين عليّ قرائته على المائدة
    Bu ekmek Masanın üzerine koyulamaz, değil mi? Open Subtitles اوه , هل لن يضع الخبر على المائدة , اليس كذلك؟
    Giyinme odasındaydık, beyaz elbisesini giymişti başı öne eğik olarak ve elleri masanın üzerinde sessizce oturuyordu. Open Subtitles كانت في حجرة الرسم الحمراء مرتدية فستانها الأبيض جالسة في سكون تام وجبهتها منحنية ويداها على المائدة
    Ayrıca masada hiç kimsenin okuma izni yok. Nazikçe değil. Open Subtitles الى جانب أن القرأة على المائدة شىء غير مهذبا
    Güvecimiz masada, katırımız ahırda Sıradan halkız biz Open Subtitles اليخنى على المائدة و البغل فى الإسطبل ، للأفراد المساكين
    Ailen masada nasıl davranacağını hiç mi öğretmedi? Open Subtitles ألم يعلمك والداك كيف تتصرفين بأدب على المائدة ؟
    Akçaağaç şurubu kreplerden önce masada olmalı. Open Subtitles يجب أن يوضع شراب القيقب على المائدة قبل الفطائر
    Sana bahsettiğim genç bayan, 5. masada. Open Subtitles السيدة الصغيرة التى تحدثت عنها , انها على المائدة رقم خمسة
    Özellikle de masada güzel yemekler varken. Open Subtitles خصوصاً إذا كان هناك طعام لذيذ على المائدة.
    Yani, orada oturuyordum, bilirsin ve karşıya bakması için masaya vurmaya başladım. Open Subtitles مثلاً، كنت أجلس هناك وبدأت أطرق على المائدة حتى ألفت نظره
    Haftalardır serserinin biri ıslak giysilerimi makineden alıp masaya sırılsıklam bırakıyor. Open Subtitles لأسابيع والآخرين يأخذون ثيابي المبتلة من الغسالة ويتركونها على المائدة بحالة فوضوية
    Ve sonra hepimiz masaya otururduk ve ben eşine mükemmel bir aşçı olduğunu söylerdim ve o bana nasıl hep benden söz ettiğini söylerdi. Open Subtitles وسنجلس بعدها على المائدة و سَأُخبرُها انها طباخةُ ممتازةُ
    Odayı araştırırken masanın üstünde bunu buldum. Open Subtitles لقد بحثت الحجرة ووجدت هذا على المائدة بجانب السرير
    Dikkat etsem iyi olacak. Bundan iki kadeh içersem masanın üstünde dans ederim. Open Subtitles يجب أن أحذر , كوب آخر وأرفص على المائدة
    Biri bana açıklayabilir mi acaba neden Müdahale Aracı adayı Manga masasında oturuyor? Open Subtitles هلا يشرح أحد لي لماذا مرشح الفريق على المائدة ؟
    İstemiyorsan Masanın üzerine bırak. Open Subtitles إن لم ترغبي فيها فاتركيها هناك على المائدة
    Sen şu masanın üzerinde altına işeyen kadınsın, değil mi? Open Subtitles أنت السيدة التي كانت تقف على المائدة و تتبول في ثيابها، أليس كذلك.
    Kazanırsam masadaki bütün pullar benim olur. Open Subtitles و إذا ربحت ، سوف آخذ كل رقاقة على المائدة
    Masadan gözlüklerimi alır mısın? Open Subtitles أحضر لى نظارتي من على المائدة ، هلا فعلت ؟
    Buluşmada, restorantta, masanın üstüne iki tane telefon koymalılar. Open Subtitles في الموعد، يجب أن يضعوا هاتفان على المائدة بالمطعم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus