Bodrumda ne olduğumu umurumda değil. O telefona ulaşmamız gerek. | Open Subtitles | لا يهمّني ما في القبو علينا أن نحصل على الهاتف |
Her kimle düzüşüyorsan ona söyle de çocuğu getirip telefona versin! | Open Subtitles | فقط قولي اياً من تضاجعينه أن يحضر ابني ليكلمني على الهاتف |
telefonda hatta bilgisayarda bile Louis ve arabası çok küçük görünüyor. | Open Subtitles | على الهاتف او حتى على الحاسوب لويس وسيارته صغيرين جداً لملاحظتهم |
Tamamdır beyler, ikinizle de aynı anda Telefondayım şu an. | Open Subtitles | حسناً أيها السادة أنا على الهاتف معكما أنتما الإثنان الآن |
Daha da önemlisi, Genel Perry artık günde iki kez arıyor. | Open Subtitles | الأكثر أهمية , الجنرال بيري الآن على الهاتف مرتين في اليوم |
- Sizi biraz daha tanımak istiyorum. telefondaki bilgilerin fazlasını öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أولاً أريد أن أتعرف عليكِ أكثر مما تحدثنا عنه على الهاتف |
Hey, telefonda kadının kurtulacağını sanıyorum demiştiniz. Hala öyle mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | قلت لى على الهاتف ان المرأة سوف تعيش, هل تعتقد هذا؟ |
Benny, silahımı yere indirip telefona cevap vereceğim, tamam mı? | Open Subtitles | بينى أنا سأضع سلاحى أرضاً وسأجيب على الهاتف حسناً ؟ |
İki hafta önce işinden ayrılmış. Evindeki telefona kimse cevap vermiyor. | Open Subtitles | ترك عمله منذ اسبوعين ولا أحد يجيب على الهاتف في شقته |
Yetişkin ve doktorası olan bir psikoloğun telefona cevap veriş şekli bu olamaz. | Open Subtitles | تلك ليست طريقة البالغين الحاصلين على دكتوراه في علم النفس للإجابة على الهاتف |
Evet, telefona böyle cevap veriyorum. Ne oldu? Balkon keyfi! | Open Subtitles | نعم، أنا حقاً أجيب على الهاتف بهذه الطريقة، ماذا؟ شرفآآآآآآآكان |
Eğer hikaye doğruysa ben 10'a kadar saydıktan sonra hatta kal, tamam mı? | Open Subtitles | إذا كانت القصة صحيحة إبق على الهاتف إلى ما بعد عشرة |
hatta senin arkadaşın olduğunu ve seninle konuşmak istediğini söyleyen birisi var. | Open Subtitles | لدي شخص على الهاتف يقول أنه صديق لك ويريد محادثتك |
Tatlım, Telefondayım. | Open Subtitles | لي لأخذها الى موكّلتي أنا على الهاتف يا حبيبتي |
Hapishanedeki arkadaşlarını takip için Sing Sing'le Telefondayım. | Open Subtitles | لذا كنتُ على الهاتف مع السجن لملاحقة منتسبين السجن |
Doktor bey, bayan Goldblatt kırığı için arıyor. | Open Subtitles | يا دكتور, السيدة قولدبات على الهاتف بشأن التمزق الذي لديها. |
Yine beni arıyor. Kimse aramıyor. | Open Subtitles | ليس هناك أحدٌ على الهاتف ليس هناك أحدٌ على الهاتف |
telefondaki bir uygulama kalp atışlarını kaydediyor, analiz ediyor ve ebeye bebeğin durumu hakkında bir takım bilgiler sağlıyordu. | TED | ويقوم تطبيٌق على الهاتف الذكي بتسجيل معدل ضربات القلب وتحليلها ويزوّد القابلة بالعديد من المعلومات عن وضع الجنين. |
Ortalama bir telefondaki şartları okumak 31 saat, 49 dakika, 11 saniyemizi aldı. | TED | فقد استغرق الأمر 31 ساعة و49 دقيقة و11 ثانية لقراءة الشروط على الهاتف العادي. |
Az önce onunla telefonda konuşuyordum. Sizin için çok endişeleniyor. | Open Subtitles | لقد تكلمت معه للتو على الهاتف إنه قلق جداً عليك |
ABD'ye kıyasla iki kat hızla büyüyor ve büyümenin büyük kısmı telefondan geliyor. | TED | فقط ظلت تنمو بمعدل الضعف مقارنة بالولايات المتحدة الأمريكية ومعظم هذه الصفقات تتم على الهاتف المحمول. |
Bir saattir olan bitenle ilgili rapor vermek için telefondaydım. | Open Subtitles | لقد كنت على الهاتف لحوالي ساعة أتلقى اللوم على عاتقي |
Özel dedektifin telefonunu ve çektiği resimleri almak için kızını bara yolladı. | Open Subtitles | إذن أرسل إبنته إلى الحانة للحصول على الهاتف والصور من المحقق الخاص |
Şerif ile bir telefon görüşmesi yaptım. Birimin başına benim geçmemi istiyor. | Open Subtitles | لقد أنهيت للتو الحديث على الهاتف مع مدير الشرطة أن أدير الوحدة |
Eğer o telefonu kapatıp bulaşığı yıkamazsan... Anne, ben 21 yaşındayım ya. | Open Subtitles | يا أمي عمري 21 عاماً ألا أستطيع أن أتحدث على الهاتف ؟ |
Eğer mektupla ya da telefonla haberleşiyor olsaydım, gerekmezdi belki de. | Open Subtitles | قد لا أكون كذلك ،لو أني تواصلت برسالة أو على الهاتف |
Öğretmenin babanı aradı ve cep telefonunda babanın sesini taklit ettin? | Open Subtitles | معلمك دعا الرجل العجوز لاثبات انك قلدت صوته على الهاتف الخلوي |