"على اليابسة" - Traduction Arabe en Turc

    • karada
        
    • karaya
        
    • Kıyıdalar
        
    • sahildedir
        
    • kara üzerinde
        
    • İç kısımlarda
        
    • karadan
        
    • karadaki
        
    Ona senin gibi karada nefes alabileceğini ağzımdan kaçıracağımı zannettin. Open Subtitles هل تعتقدين أني سأفشي أنه يستطيع التنفس على اليابسة مثلك؟
    karada bir gün ve bir geceden daha fazla kalamam. Open Subtitles لا أستطيع المكوث على اليابسة لأكثر من نهار و ليلة
    Ayrıca her boyuttaki ağaca yerleştiler, ve tabii ki, karaya da yerleştiler. TED وطيور ذات أحجام مختلفة تقطن الأشجار وبالطبع فهم يقطنون على اليابسة أيضا
    Neden ikiniz de karaya çıkıp geminin komutasını bana vermiyorsunuz. Open Subtitles الذي لا كلاكما تَذْهبانِ على اليابسة ويَتْركُ السفينةَ في قيادتِي.
    Kıyıdalar. Open Subtitles إنّهم على اليابسة
    Görüldüğü gibi, kara üzerinde çiftleşme denizdeki kadar fazla rastgelelik taşımaz. Open Subtitles وهكذا الزاوج على اليابسة ليس عشوائيا كما كان يحدث للكثيرين في البحار.
    Büyük olanlar daha iç kısımlarda. Open Subtitles أمّا التنانين الكبيرة فهي تعيش بالضبط على اليابسة
    Bir kısmı okyanustan bir kısmı karadan olmalı. TED يجب أن يكون جزء منها في المحيط وجزء على اليابسة
    karadaki veya okyanusun yüzeyinin yakınındaki yerlerin güneş ışığına erişme avantajı vardır. TED المناطق التي تقع على اليابسة أو بالقرب من سطح البحر تمتاز بوصول ضوء الشمس لها،
    Burada daha fazla kalamayız. karada sığınacak bir yer bulmamız lazım. Open Subtitles ما عاد بوسعنا البقاء هنا أكثر، علينا إيجاد مأوى على اليابسة.
    Bu bize iklim değişikliğiyle ilgili olan olaylar ve bunun dinamiklerinin bizi karada nasıl etkilediği ile ilgili olarak su altında neler olduğuna dair çok daha iyi sonuçlar verdi. TED وأعطانا هذا قياسات أقضل عما يحدث تحت الماء لما يتعلق بالتغيرات المناخية، وتأثير ذلك علينا هنا، على اليابسة.
    Ama yaşam yolunu buldu, ve şu an karada yaşayan canlılar var. TED لكن الحياة تمكنت من ذلك، ويوجد الآن كائنات تعيش على اليابسة.
    Bu problemleri çözmenin bir yolu balıkları karada tamamen kapsamlı sistemler içinde yetiştirmek. TED إحدى الطرق لحل هذه المشكل هي باستزراع الأسماك على اليابسة ضمن أنظمة محتواة بالكامل.
    Gerçek olmayan kızıl saçları, var ve adı Hugo ama karaya çıkana kadar parayı ona vermeyin. Open Subtitles لديه شعر احمر مستعار, واسمه هوجو ولكن, لا تعطوه هذه الأموال الا بعد ان ترسوا على اليابسة
    karaya kimliksiz çıkmak uygun değil. Open Subtitles ليس من المناسب أن تكون على اليابسة بدون تعريف.
    Kıyıdalar. Open Subtitles إنّهم على اليابسة
    Dugong'un ataları, kara üzerinde yaşamıştı. Open Subtitles عاشت أسلاف الأطوَم على اليابسة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus