Hayatım boyunca 3.000'den fazla kuyu açtım. | TED | لقد قمت بالتكسير الأحفوري على امتداد 3000 بئر في حياتي. |
İnsanlık tarihi boyunca tüm diğer hastalıklardan daha çok insan ölümüne sebep olan hastalık sıtma olmuştur. | TED | على امتداد تاريخ البشرية الطويل لم يودِ أيّ مرضٍ معدٍ بحياة الناس بقدر الملاريا |
Belki de bin yaşam süresi boyunca, yeni bir sabit davranış şekli geliştirebilirler. | TED | ربما على امتداد آلاف الحيوات، يمكنهم تطوير سلوك ثابت جديد. |
Interstate 10'un Chandler ve Phoenix arasındaki belli bir bölgesine odaklanmanı istiyoruz. | Open Subtitles | نحتاج منك التركيز على امتداد معين من الطريق السريع بين تشاندلر وفينيكس |
ve sonra, tabii ki Sim City 2000'i de almaya karar verdik, öbür Sim City'i değil, özellikle bunu, yani bu süreçte geliştirdiğimiz kriterler çok güçlüydü ve sadece seçim kriterlerinden ibaret değildi. | TED | وهكذا قررنا، بالطبع، أن يكون سيم سيتي 2000، ليس مدينه سيم أخرى،تلك على وجه الخصوص، وبالتالي فإن المعايير التي قمنا بتطويرها على امتداد الطريق كانت قوية حقاً، ولم تكن فقط من معايير الاختيار. |
Yüksekteki meydanlar olarak, açık hava alanları olarak, binanın tamamı boyunca kullanılması için bu açıklıkları böyle bir boyutta yaptık. | TED | لقد جعلنا تلك الفَتحات بهذا الحجم لتكون بمثابة مساحات مرتفعة أو فضاءات خارجيّة على امتداد ارتفاع المبنى كلّه. |
Onun 120 yıllık çok ilginç bir tarihi var kelimenin tam anlamıyla sahil boyunca yaşam ve ölüm yer alır. | TED | كان عمر السفينة 120 عامًا، تاريخ ممتع جدًا، في الواقع له دور في الحياة والموت على امتداد الساحل. |
ve hayatınız boyunca potansiyel olarak flört edebileceğiniz birtakım insanlar var ve farklı seviyelerde iyiler. | TED | وهناك عدد من الأشخاص يمكنك أن تواعدهم على امتداد حياتك، وسيكونون على مستويات مختلفة من الجودة. |
Fosil alanları, yirmi bin millik bir alanı teşkil eden havza gölü boyunca... ...hem yukarı hem aşağı uzanmaktadır. | TED | المواقع المتحجرة تشغل أعلى وأدنى البحيرة على امتداد حوض البحيرة، التي تمثل حوالي 20.000 ميلا مربعا. |
Şuradaki ormanın kıyısı boyunca bir sürü oyun oynamıştık. | Open Subtitles | على امتداد ضفة تلك الغابة، هناك العديد والعديد من الألعاب للاستمتاع بها أيضاً |
Sırplar dağ boyunca güçlü bir savunma pozisyonu almışlardı. | Open Subtitles | اخذ الصرب مواقع دفاعية قوية على امتداد نطاق السلسلة الجبلية.. |
Bu filigran boyunca toplam 27 tane hata buldum. | Open Subtitles | وقد وجدة 27 منها وكلها على امتداد هذه العلامة المائية |
Peki, bak burada x-ekseni boyunca uzanan bu mali yıla ait konsolide bütçemiz. | Open Subtitles | حسنا ،هذه الميزانية الكليّة لهذا العام المالي على امتداد المحورالسيني |
Her gün, Pasifik boyunca tüm küçük adalar büyük dalgalar tarafından dövülür . | Open Subtitles | كل يوم, تضرب الموجات الضخمة الجزر الصغيرة على امتداد المحيط الهادي |
Bizimkiler dere boyunca çevrelediler. | Open Subtitles | جنودنا أقاموا محيط للدفاع على امتداد هذا الجدول |
Nehir yatağı boyunca doğal bir ilacın bulunduğu özel topraklar uzanıyor. | Open Subtitles | على امتداد ضفة النهر مواقع خاصة حيث يمكن العثور على العلاج الطبيعي. |
Çakmaktaşı, yaprak boyunca sıra halinde hançerler şeklinde dizilir. | Open Subtitles | السّيليكا تُبْنَى طبقة على طبقة من الخناجر الصّغيرة على امتداد الورقة. |
ve Ulus Markalar Endeksi yıllar içinde çok çok büyük bir veritabanı haline geldi. | TED | ومؤشر العلامة التجارية للبلد على امتداد السنوات ازداد حجمًا وأصبح قاعدة بيانات كبيرة جدًا. |
Beyaz nesneler ışığın tüm renklerini yansıtırlar, siyah nesnelerse bunun tam tersini yapar ve tüm frekanslarda ışığı emer. | TED | الأشياء البيضاء تعكس جميع ألوان الضوء، بينما تفعل الأشياء السوداء العكس تماما وتمتص على امتداد جميع الترددات. |