Hollanda sınırında, bir kuş cennetinin kıyısında küçük bir yolda yürüyor. | Open Subtitles | إنه يمشي على درب صغير بمحاذاة الحدود الهولندية بجانب ملاذ للطيور البحرية |
Ben olsam endiSelenmezdim. Artik çok daha iyi bir yolda. | Open Subtitles | ما كنتُ لأقلق فهي على درب أفضل بكثير الآن |
Kardeşin tehlikeli bir yolda ilerliyor korkarım ki seni de buna alet etti. | Open Subtitles | شقيقتك على درب خطير وأخشى أنّها ضللت دربك |
Bu yüzden değerli jüri üyeleri sizi tarihin yanlış tarafındaki bir dipnot olmamaya davet ediyorum. | Open Subtitles | لذا أنا أحثكم سيداتي وسادتي أعضاء هيئة المحلفين كي لا تكونوا على درب الخاطئين على مرِّ التاريخ |
Bu yüzden değerli jüri üyeleri sizi tarihin yanlış tarafındaki bir dipnot olmamaya davet ediyorum. | Open Subtitles | لذا أنا أحثكم سيداتي وسادتي أعضاء هيئة المحلفين كي لا تكونوا على درب الخاطئين على مرِّ التاريخ |
Ben olsam endişelenmezdim. Artık çok daha iyi bir yolda. | Open Subtitles | ما كنتُ لأقلق فهي على درب أفضل بكثير الآن |
O kaderin seçim yaptığı bir yolda yürüyor. | Open Subtitles | إنه يمشي على درب اختيار المصير |
Kurtarıcı karanlık bir yolda ilk adımını attı. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}خطت المخلّصة خطوتها الأولى على درب الظلام |
- İyi bir yolda mıyım? | Open Subtitles | -هل أنا على درب جيّد؟ |