Silahsız bir adamı vurdum. Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد أطلقتُ النار للتو على رجلٍ أعزل كنتُ بحاجةٍ للحظة |
Kimseyi kaderine terk etmem. Ayrıca çok kötü bir adamı dize getirecekler. | Open Subtitles | إنّي لا أترك النّاس وراءي، دَعْ عنكَ أنّهما سيقضيان على رجلٍ شديد السّوء. |
masum bir adamı kendi intikamını almak için öldürmen de adil değil. | Open Subtitles | . ليس عدلاً، أن تصبي انتقامكِ على رجلٍ بريء |
Tamam, tüm iğneler yüklendi ama bir adamı yakalamak için neden bu kadar fazla iğne kullanıyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، إبر التخدير ملقّمة رغم ذلك لا أعلم لِم قد نحتاج كل ذلك العدد لمجرد أن نقبض على رجلٍ واحد |
- Niye? Kör bir adamı yenemez misin? | Open Subtitles | ألا تستطيع التغلّب على رجلٍ أعمى؟ |
- Bugün bir adamı ölüme mahkum ediyoruz. | Open Subtitles | لأنّ اليوم نحكم على رجلٍ بالموت |
Dyson Frost, Mark'ın tabancasıyla evsiz bir adamı vurmuş. | Open Subtitles | أطلق (دايسون فروست) النار على رجلٍ مشرّد من مسدس (مارك) أريدكَ أن تجد ذلك المسدس يا (فرييد) |