Blessington denen adamı Yatağında perişan bir vaziyette bir gazeteye sıkıca sarılırken bulduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت انك وجدت هذا الرجل بليسينجتون ممددا على سريره وممسكا بصحيفة ؟ |
Bacakları kafadan çapraz halde Yatağında bulunmak. | Open Subtitles | لقد كان على سريره كانت ارجله محيطه بجسمه امي ارتعشت خوفاً |
Phillip'i gerçekten seviyorum ama onun Yatağında yatmamalıyım. | Open Subtitles | أحب فيليب لكن ليس من الائق النوم على سريره |
Sabahlığı Norton'a giydirdim ve onu yatağına yatırdım. | Open Subtitles | ووضعت معطف النوم على نورتون و وضعته على سريره |
Danny birazdan yatağına bıraktığım takımı giyerek gelip sonunda Leslie'ye sahip çıkacaktır. | Open Subtitles | اترين, اي لحظة, داني سيدخل مرتدياً تلك البدلة التي وضعتها على سريره واخيراً, اه, يخدم ليزلي. |
Annem öldüğünden beri, babam Yatağından hiç çıkmadı... sürekli afyon çeker ve neredeyse hiçbir şey yemez. | Open Subtitles | منذ وفاة والدتي عاش والدي على سريره لا يترك ابدا أفيون غليونه وتقريبا لا يأكل بعد ذلك |
Yatağından düşmüş, öyle değil mi? | Open Subtitles | وقع من على سريره أليس كذلك ؟ |
Apartman 2112, oda arkadaşım kayıp ve Yatağında kan var. | Open Subtitles | شقة 2112، لقد إختفى زميلي في السكن وهناك دماء على سريره |
Şimdi hemen onun Yatağında sevişelim. | Open Subtitles | دعونا يمارسون الجنس على سريره الحق الآن. |
Yani diyorsun ki Yatağında yatmadıysa- | Open Subtitles | إذن أنتى تقولى انه إذا لم يكن نائماً على سريره |
İnsanlar pisliğin teki olduğumu düşünüyor ama Yatağında sürtüklerle vakit geçiren kardeşimdi. | Open Subtitles | الناس يظنون أني تافه ولكن أخي كان يخون على سريره |
Onu, yaşadığı evin Yatağında buldular. | Open Subtitles | وجدوه على سريره في الشقة التي كان يقيم بها |
Bu hikayede o gıcık çocuk hiçbir şey olmamış gibi Yatağında uyanmış. | Open Subtitles | فيهذهالقصة.. ذلك المشاغب الذي بالمدرسة قد افاق على سريره كأن لم يحصل أي شيء |
Böylece oğlumuzu Yatağında uyurken bir başına bırakıp gitmem. | Open Subtitles | حتى لا أترك إبننا في المنزل نائماً على سريره |
yatağına döküp üstünde uyumasını sağlayacağım. | Open Subtitles | سأرمي جردلا على سريره وأدعه ينام فوقه |
Ve Skeeter, içindeki pişmanlıkla beraber yatağına oturup sihirli bir haftadan sonra hayatını nasıl yoluna koyacağını düşündü. | Open Subtitles | وهكذا , جلس سكيتر على سريره يملؤه الندم متسائلاً كيف سيجمع قطع حياته معاً -بعد أسبوع سحري |
- Onu küçük yatağına koy lütfen? | Open Subtitles | -ضعه على سريره,لو سمحت؟ -هل تحس بالنعاس,بودينغ؟ |
yatağına çöp falan atmayacaksın herhalde? | Open Subtitles | لن تقوم بالتغوط على سريره أو ما شابه؟ |
Yatağından düştü, öyle değil mi? | Open Subtitles | وقع من على سريره أليس كذلك ؟ |
Kalk onun Yatağından. | Open Subtitles | انهضي من على سريره |
- Luke'u Yatağından kaldırayım. | Open Subtitles | صحيح وأنت؟ (سأذهب لإحضار (لوك وأضعه على سريره |
Birincisi, çişin varken scooer kullanmak kötü fikir, ve, Mr. Radford'u Yatağından kaldırmak için tüm tıbbi deneyimlerimi kullanmam gerektiği. | Open Subtitles | أولاً, فكرة سيئة أن تخرج بمثانة مليئة على دراجتك, أيضاً أضطررت لإستخدام كل خبرتي الطبية لجعل السيد (رادفورد) ينهض من على سريره |