"على طائرة" - Traduction Arabe en Turc

• uçakta
• bir uçağa
• uçak
• uçaktan
• uçağına
• uçaktaki
• da uçakla
• bir uçakla
• uçaktaydım
• uçağa binmiş
• bir uçaktayım
• bir uçaktalar
• uçağa bindirip
• uçağa biniyorsun

Umarım böyle sorunsuz devam ederiz. Tüm bu yaratıklar tek uçakta.
أتمنى ان يمضى هذا بيسر كُل تلك الوحوش على طائرة واحدة

uçakta bulunan iki Arabın yanına gidip kanıt olmadan onları suçlamak.
لوم اثنان من العرب على طائرة و اتهامهما بتدبير مؤامرة اجرامية

Diyelimki $350 million değerinde bir uçağa bir pilot vermem gerek.
أقول بأنني لو أرسلت طيّاراً على طائرة كلفتها 350 مليون دولا

TWA pembe bir uçak sağlayıp sağlayamayacağını bildirecek.
الخطوط الجويّة ستخبرني إذا كان بإمكاننا أن نحصل على طائرة ورديّة

uçaktan paraşütsüz atlamak istiyorsan keyfin bilir.
ان كنت تريد القفز من على طائرة بدون مظلية فكن ضيفي

Ayrıca katil cinayeti çok küçük bir uçakta çok büyük bir aletle gerçekleştirdi.
صحيح؟ بالإصافة, القاتل إرتكب جريمته على طائرة صغيرة باستخدام مفتاح براغي كبير جداً

- İçindekileri uçakta yerim.
مربع بنتو؟ يمكني أكله على طائرة بدلا من ذلك القرف الأمريكية.

Umarım sorun çıkmaz. Tüm o canavarlar bir uçakta.
أتمنى أن يمضي هذا بيُسر كُل تلك الوحوش على طائرة واحدة

Tatilini yarıda bırakıp, bir uçağa binip kendini burada bulan bir Amerikalıyım.
أنا فقط مواطن أمريكي خُربت عطلته ووضعوه على طائرة وأرسلوه إلى هنا

Hemen sonra annemi bir uçağa bindirip, yurt dışına göndermiş.
سى جى وضع والدتى على طائرة و أرسلها عبر البلاد

Dinle, bana bir uçak verecekler ve Cezayir'e gideceğim.
اسمعى ، سوف أحصل على طائرة أخرج بها من هنا وسأذهب للجزائر

Silah zoruyla bir uçaktan kaçırıldım.
لقد اختُطِفت من على طائرة وبتهديد السلاح.

Benimle sekiz uçağına bin. Asla taksi bulamazsın.
إنتظر وتعال معي على طائرة الساعة الثامنة لن تجد سيارة أجرة في هذا الوقت

Missouri'ye gitmeyen bir uçaktaki yerleri mi kastediyorsun?
هل تقصد التي ليست على طائرة متوجهة لـميزوري؟

Ellen'ın asistanı konuşamadı ama 9'da uçakla gelecekmiş...
مساعدة الين لا تستطيع ان تتكلم لكنها على طائرة الساعة التاسعة

George'u özel bir uçakla doğduğu topraklara götürdü...
نقل جورج على طائرة خاصّة تَتّجهُ إلى مسقط رأسه

İki gün sonra penguen uzmanlarından oluşan bir takım ile birlikte Capetown'a giden bir uçaktaydım.
بعدها بيومين كنت على طائرة متجهة إلى كيب تاون مع فريق رعاية البطاريق

Bayan,eğer birisi bilet almış ve uçağa binmiş ise uçağı terketmesine izin verilmez.
سيدتي، ما إن يكون الشخص على طائرة تجارية كمسافر مع تذكرة لا يسمح له بالمغادرة

"Sana sadece seni sevdiğimi söylemek istiyorum. " " Newark'tan San Francisco'ya giden bir uçaktayım. "
أنا فقط أريد إخبارك بأننى أحبك أنا على طائرة من نيوأرك إلى سان فرانسيسكو

Aynı şey oluyor, ama bu sefer bir uçaktalar!
،نفس الشيءِ يَحْدث ولكن هذا المرة هم على طائرة

Şöyle düşünüyorum, başka bir uçağa biniyorsun ve hepimiz dışarı çıkıp küçük bir aile yemeği yiyoruz.
لذلك لديك ما افكر بة: ستقفز على طائرة فى وقت لاحق وسوف نخرج جميعاً