"على طاولات" - Traduction Arabe en Turc

    • masalarda
        
    • masada
        
    • masalarında
        
    • masasında
        
    • uzlaşma
        
    Hım, bu çorba kasesi en iyi masalarda servis ediliyor olmalı. Open Subtitles وعاء الشوربة هذا يمكن التعامل معه على طاولات أكثر نقاء وصفاء متكرّرة بإنتظام
    İşimiz bittiğinde masalarda kendi sihrimi konuşturacağım. Open Subtitles عندما ننتهي، فسوف أصنع سحري الخاص على طاولات لعبة الأوراق.
    masalarda daha fazla kadın sesi TED هل بوجود نساء اكثر على طاولات الحوار ؟
    Düşünüyordum da, babanın doğum günü için masada yemektense açık büfe daha güzel olur. Open Subtitles كنتأقكرفي عيدميلادوالدك... "البوفيه" سيكون أفضل من الجلوس على طاولات لتناول الطعام
    Boş masada boş sandalyeler Open Subtitles مقاعد فارغة على طاولات فارغة
    Hastalar ameliyat masalarında can verdi. Open Subtitles مات المرضى على طاولات العمليات
    Eminim ki o tezgahlardakileri paylaşırlar ve yiyeceğin yarısını bu akşamki Şirketler Kongresi'nde CEO'ların masalarında görürüz. Open Subtitles اراهن انهم سيقتسمون هذا القش ونصف هذا الطعام سينتهي على طاولات نصف مدراء الشركات في ذلك الـ"كونجرس للشركات" الليلة
    Barbut masasında yatan bir adam. Yine de denemekte yarar var. Open Subtitles لا يوجد عنوان، على الأرجح ينام على طاولات الفضلات ليس أمامنا سوى المحاولة
    Siz bu uzlaşma masalarındayken pek kadın yoktu, belki siz tek bir ses, belki bir iki daha. TED وعلى اعتبارك من من يجلسون على طاولات الحوار حيث لا يوجد .. او ربما يمكن القول يوجد صوت واحد او اثنين فحسب للنساء
    Ben masalarda pek şanslı değilim. Open Subtitles لم أكن محظوظا على طاولات اللعب
    Kafe ve mağazalardaki mermer masalarda. Open Subtitles على طاولات الرخام في المقاهي والحانات
    Ayrı masalarda oturamazlar mı? Open Subtitles ألا يمكنهم الجلوس على طاولات مستقلة؟
    Herkes farklı masalarda oturup az parayla girecek, arka arkaya oynayacaksınız, destede ne kadar kart kaldığını kafanızdan sayacaksınız. Open Subtitles الكلّ يجلس على طاولات مختلفة" "تراهن بمبالغ قليلة، وتلعب يدا بعد يد تعدّ برأسك كم تبقى" "من بطاقات على البساط
    Ayrı masalarda oturuyor olabilirdik. Open Subtitles ربما كنا جالسين على طاولات منفصلة لا يمكن أن يعرفوا!
    Boş masada boş sandalyeler Open Subtitles مقاعد فارغة على طاولات فارغة
    Boş masada boş sandalyeler Open Subtitles مقاعد فارغة على طاولات فارغة
    Yüksek silindirli yirmibir masalarında para kaybedip duruyorlarmış. Open Subtitles لقد كانوا يخسرون أموالاً على طاولات الـ"بلاك جاك" ذات المبالغ الكبيرة.
    Rulet masalarında para kaybetmekte olan patronum, Walter Chase. Open Subtitles (حتىّ مُديري, (والتر تشايس يخسر اموالة على طاولات القمار
    Artık bilardo masasında uyumuyoruz. Open Subtitles نحن لا ننام على طاولات المسبح بعد الان
    (Alkış) PM: Dünyaya baktığımızda özellikle Batı dünyasında kadınların liderlik pozisyonlarına geldiğini ve başka yerlerde de bariyerlerin yavaş yavaş yıkıldığını görüyoruz, ama hala şiddet olayları ve birçok sorun var, ama uzlaşma masalarında daha fazla kadın var. TED (تصفيق) بات ميتشيل : عندما تنظرين الى العالم وترين في عدة امور وخاصة في العالم الغربي كيف ان النسوة تتربع على عدة مناصب قيادية وحتى في المناطق الاخرى كيف ان الحواجز تتلاشى امام النساء ولكن في نفس الوقت يوجد الكثير من العنف والكثير من المشاكل والكثير من الاصوات النسائية المهمشة على طاولات الحوار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus