Ölüm döşeğinde daha mantıklı ve neşeli davranan hastalarım oldu. | Open Subtitles | تعاملت مع مرضى على فراش الموت، كانوا أشد مراعاةً منك |
Yani işin doğrusu ölüm döşeğinde. Seni son kez görmek istiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنها على فراش الموت وتريد أن تراك للمرة الأخيرة |
Karıma ölüm döşeğinde Lindsey'yi korumak için ne gerekirse yapacağıma söz verdim. | Open Subtitles | وعدت زوجتي على فراش موتها انني سأقوم بأي شيء ضروري لحماية ليندسي |
En son anlarında ölüm döşeğindeyken bile hiç unutmayacağı şeyler vardı. | Open Subtitles | بالنهاية، حتى على فراش موته. كانت هنالك أشياءً لمّ ينساها قطّ. |
Bu tarihe, Kral ölüm döşeğindeyken falcıyla birlikte karar verdi. | Open Subtitles | لقد قرر الملك هذا الموعد طبقاً للتنجيم على فراش موته |
Bahse girerim, daha önce bir erkekle otel yatağında oturmamışsındır? | Open Subtitles | أراهنك أنك لم تجلسى أبداً على فراش فندق مع رجل |
Merklanma tatlım. Eğer yanılıyorsam, ölüm döşeğimde cayarım. | Open Subtitles | لا تقلقي يا عزيزتي ، إذا كنت مخطئ فسأعود للدين الصحيح على فراش موتي |
Bana bir iyilik yap da ölüm döşeğinde olursam içimi rahatlatmaya kalkma. | Open Subtitles | أسدني معروفاً عندما أكون على فراش الموت لا تحاول أن تُـهوِّنُ عليَّ |
Tanıdığınız birkaç ünlünün ölüm döşeğinde yanındaydım. | TED | لقد وقفت على فراش موت العديد من المشاهير الذين ربما تعرفونهم |
Senin görmek istediğin tek şey, babamın ölüm döşeğinde olması. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى تودين رؤيته هو عذاب الوالد على فراش الموت |
Bunu sana ölüm döşeğinde vermişti... ve hayatının sonuna kadar birlikte olmak istediğin kadına vermen için söz verdirtmişti. | Open Subtitles | عطتك إياه على فراش الموت و جعلتك تقسم أنك ستعطيه للمرأة التي تريد أن تقضي باقي عمرك معها |
Bunu sana ölüm döşeğinde vermedi mi... ve sonsuza kadar seveceğin kadına vermen için yemin ettirtmedi im? | Open Subtitles | ألم يعطيك أياه وهو على فراش الموت و جعلك تعده بأنك ستعطيه للمرأة التي ستتزوجها |
Ölüm döşeğinde babam yukarıdan beni izleyeceğini söylemişti. | Open Subtitles | أبى قال لى وهو على فراش موته أنه سيراقبني من فوق السماء |
Annem ölüm döşeğindeyken babam otelinde bir kokteyli organize ediyordu. Benim için mi? | Open Subtitles | عندما كانت تحتضر أمّي على فراش الموت، كان يفتتح أحد الفنادق من أجلي؟ |
Fraunhofer ölüm döşeğindeyken hükümet, onun optik camların yüksek teknolojisine ilişkin değerli bilgilerini en ufak ayrıntısına kadar muhafaza etmek istiyordu. | Open Subtitles | على فراش موته ناضلت الحكومة لحفظ كل شاردة من معرفته الثمينة عن التقنية العالية في مجال البصريات |
Babam ölüm döşeğindeyken, benden söz vermemi istedi ki... | Open Subtitles | وعندما كان أبي على فراش الموت، طلبمنيأن أقطعوعداً.. |
Ölüm döşeğindeyken, ve etrafında bir çok kişi oturuyorken, özellikle de yakın dostları ve ailesi ordayken, herkesin susmasını istedi. | Open Subtitles | وعندما كان على فراش الموت محاط بأهل بيته وأصحابه خاصة |
Ona, o ölüm döşeğindeyken, Shankar'ın Avanti'yle evleneceği sözünü verdi. | Open Subtitles | وعده على فراش موته بأن شنكار سيتزوج من أفانتى |
Ya bir hastane yatağında anlattığın kadar kötü bir durumda yatarken doktorlar sana sıra dışı önlemlerden bahsederlerse ne olacak? | Open Subtitles | انصتي، إن كنت أرقد على فراش بمشفى وحالتي مزرية، لتصل بنا إلي هذا المدى بأن طبيب يحدثكِ عن إجراءات إستثنائية |
..en küçük düşürücü şey, hasta yatağında ağrı içinde ölmektir. | Open Subtitles | أكثر شئ إذلالاً أن يموت . مُتألّماً على فراش المرض |
Sanırım hayatımı günahkarca yaşayıp ölüm döşeğimde tövbekar olacağım. | Open Subtitles | أفضل أن أختار حياة الرذيلة، وأتوب وأنا على فراش الموت |
Rüyamda, eski çürük bir yatakta yatıyordum ve sürekli duvara vurup duruyordu. | Open Subtitles | في حلمي، أنا أستلقي على فراش قديم مخلخل وما يفتأ يرتطم بالحائط |
Hayatları boyunca hiç bir şeye inanmayan insanlar gördüm ve ölüm döşeğine düşünce bir anda... | Open Subtitles | ارى اِناس يقضون حياتهم دون الايمان بأى شيء و فجأة على فراش الموت يتخلون عن فكره |
Kemoterapi sırasında, Bronnie Ware'in bir kitabını okudum, ölüm döşeğindeki insanların dilekleri ve pişmanlıkları hakkındaydı. | TED | أثناء علاجي الكيميائي، قرأت كتاباً لبراوني وير التي تحدثت عن أمنيات وحسرات من هم على فراش الموت. |