"على قدميها" - Traduction Arabe en Turc

• yayan
• Ayaklarındaki
• ayakları üstüne
• ayakları üstünde
• Ayaklarının üstünde
• ayakta
• ayağına
• ayaklarının üstüne
• ayaklarının üzerine
• kendi ayakları

Çocuk kızın bu taraftan yayan geldiğini söylüyor.
الشاب قال ان الفتاه أتيت من هذا الأتجاه على قدميها

Ayaklarındaki kesiklerden, çok yol aldığını söyleyebiliriz.
من الجروح التي على قدميها أنا أقول أنها قَطعت مسافة جيدة

Şimdi, eğer ayakları üstüne düşmüşse, ve yangın onu öldürmediyse...
لو أن هذه القطة وقعت على قدميها والحريق لم يقتله

Rahibe Bernadette bunun ayakları üstünde durduğundan dolayı olduğunu söylerdi.
حسنا، الأخت برناديت اعتادت قول ذالك كوس كانت على قدميها.

Julie gitti. odası boş. Ayaklarının üstünde duruncaya kadar.
لقد رحلت "جولي" وغرفتها خالية هذا مؤقت حتى تقف على قدميها

Kurtarma araçları yolda. Kalabalık sessizce ayakta bekliyor.
شاحنات السلامة تدور حشود الجماهير تقف على قدميها

ayağına moloz yığılıyor.
أداة التركيب بالالتصاق على محاصرة بقايا على قدميها.

* Ve bırakmış ayaklarının üstüne *
لكنهم تركوها قوية و واقفة على قدميها

Abisi de ayaklarının üzerine düştüğünü söyledi.
وأخيها قال بأنها وقعت على قدميها

Ve bu, TED Afrika'da çok net bir şekilde tartışıldı: verilmiş olan yardımların tamamına yakını Afrika'yı kendi ayakları üzerine kaldırmakta kesinlikle başarısız oldu.
و هذا تم مناقشته بفصاحة في تيد أفريقيا: كل المعونات التي تم تقديمها فشلت في مساعدة إفريقيا لتقف على قدميها.

Teşekkürler. Denton yayan hâlde, efendim. Çok uzaklaşamaz.
دانتون " تسير على قدميها لن تذهب بعيداً "

Bir bulutun üstünde dağlara yol aldı. Daha sonrasında gümüş bir köprüde asılı "ölümlüler hariç" yazılı bir yere gelene kadar geçitlerden ve kemerlerden geçerek yayan devam etti.
حملتها سحابة إلى الجبال، وأكملت الطريق على قدميها لتمر ببواباتٍ ومنعطفاتٍ، حتى وصلت إلى لافتة مكتوب عليها "طريق الخلود" معلقة فوق جسر من الفضة.

Bu... yaptığın şeyler için minnettar olmadığım anlamına gelmiyor. Ama bir kız, kendi ayakları üstünde durabilmeli.
إسمع، هذا لا يعني أنّي لا أقدّر جلّ ما قمت به، ولكن يجب على الفتاة أن تقف على قدميها.

Meredith kendi ayakları üstünde durana kadar sanırım birbirimizi sıklıkla göreceğiz.
أظننا سوف نقابل بعضنا أكثر على الأقل حتى " ميرديث " تعود تقف على قدميها

Ayaklarının üstünde. Yakında eve gelir.
على قدميها , ستأتي المنزل قريباً

Tüm istediği Ayaklarının üstünde durmak ve ailesine yardım etmekti.
جميع أرادت كان للحصول على نسخة احتياطية على قدميها... ... وإعالة أسرتها.

Evet,birkaç yılbaşı öncesi şirketi ayakta tutacak kadar satabiliyordu.
أجل، أجل، أولئك كانوا ضخمين لعيد الميلاد الماضي ليس بعد الآن، لكنّها تبيع ما يكفي للبقاء على قدميها

Prada ayakkabıları güzel ama ayağına büyük geliyor.
أحذية "برادا"، بينما هي جميلة جداً كبير جداً على قدميها.

Zoe ise ayaklarının üstüne düştü.
و لكن (زوي) هبطت على قدميها

Önce ayaklarının üzerine konmuş.
و هبطت على قدميها اولاً

Uluslararası toplumlar, kendi ayakları üzerinde durmamız için bu ülkeye yardım edemediler.
الاتصال الدولي فشلنا في مساعدة هذه الدولة للوقوف على قدميها