"على قيد الحياه" - Traduction Arabe en Turc

• hayatta
• canlı
• Yaşıyor
• sağ
• Yaşıyorsun
• Yaşıyorlar

Eğer bu doğru ise, o halde neden hala hayatta?
إن كانت هذه الحقيقة اذن لما هو على قيد الحياه

O zamanlar Daniel'ı hayatta tutmak için bana ihanet etmiştin.
في ذلك الحين أنتِ خنتيني لتبقي دانييل على قيد الحياه

Tek yaşayan sensin çünkü... o ,bize seni canlı tutmamızı söyledi.
أنت على قيد الحياه فقط لأنه طلب منا أن نبقيك حيا

Bu çocuk canlı doğmuş ve yaklaşık iki hafta canlı kalmış.
هذا الطفل ولد وكان على قيد الحياه وترك لمده حوالى إسبوعين

Gerçek aşkın Yaşıyor ve sen başkasıyla evleniyorsun.
حبك الحقيقى على قيد الحياه و أنت تتزوجين آخر

"Nash Yaşıyor. 'Çekim' yönüne giden Jimmy'nin peşinden gidiyor."
ناش مازال على قيد الحياه وذهب لتتبع جيمى كونوا مستعدين له

Orada sağ kalma şansın ne sanıyorsun?
وما الفرصه التى لديك لتبقى على قيد الحياه هنا؟

Bu ne sürpriz! Dostum, Yaşıyorsun!
يالها من مفاجأه, صديقى الحميم أنت على قيد الحياه

Ama Lazarus olarak bilinen Keller'ın hala hayatta olması mümkün.
و تبخر,ولكن هناك احتمال قوى ان كيلر,لازارس على قيد الحياه

O hayatta, ama o bize herhangi bir kullanım olmayacaktır.
إنه مازال على قيد الحياه ولكنا لن نقدر أن نساعده

Eğer benim öğrendiklerimi öğrenmezseniz hayatta kalabileceğinizi sanmıyorum.
.. تعلم واستمع مثلما تعلمت لكي تكون على قيد الحياه انا لا استطيع التنبؤ

Doğruluk hakkında konuşmuyoruz, hayatta kalmaktan bahsediyoruz.
، لا تتحدث عما هو صحيح تحدث عن بقائنا على قيد الحياه

Ama hâlâ hayatta olduğunuz için ne kadar şanslı olduğunuzu göreceksiniz.
ولكنك سوف تدركين كم أنت محظوظة لكونك على قيد الحياه

Bu büyüklükteyken.... ...canlı kalabilmesi için daha fazla ruhla beslenmesi gerekiyor.
بهذا الحجم عليه ان يتغذى على الأرواح ليبقى على قيد الحياه

Ona bu konuda yararlı olduğum sürece, beni canlı tutmak için elinden geleni yapar.
انه سيبذل قصارى جهده ليبقيني على قيد الحياه فى ذلك القسم طالما انا ذى نفع له

O zaman bu odadan canlı çıkmayacaksın.
اذاً فلن تغادرى هذه الغرفته على قيد الحياه

Aptallar. Kuzey denizini canlı olarak asla geçemezsiniz.
ايها الحمقى لن تتمكنوا من عبور بحر الشمال على قيد الحياه

Hâlâ Yaşıyor. Sadece benim için bir şey yapmalısın.
لازال على قيد الحياه, لكن اريدك ان تفعل شئ لي

Yaşıyor olabilir, belki de yardım etmemiz gerekiyordur.
ربما يكون على قيد الحياه وربما يكون بالخارج, وايضا يحتاج الى مساعدتنا

Onun için çok kötü herhangi bir hayati organından vurulmamış ve hala Yaşıyor.
لسوء حظه لم يمكنه إصابة أحد الأعضاء النشطين .. و هو على قيد الحياه

Kızımı sağ salim getirdin diye kendini bir kahraman mı sanıyorsun?
طبعا باعادتك لي ابنتي على قيد الحياه تعتقد بانك بطلا

- Hala Yaşıyorlar. Şanslıymışlar.
حسنا,انهما على قيد الحياه,حظهما جيد