"على مكان" - Traduction Arabe en Turc

    • bir yer
        
    • bir yere
        
    • bir ev
        
    • yerini
        
    • bir yeri
        
    • bir yerde
        
    • kalacak yer
        
    Nasıl olduğu umurumda değil. bir yer ve birini bulacaksın. Open Subtitles لا يهمني كيف، لكن أعثر على مكان و شخص ما
    Ben burada kalacağım. Saklanacak bir yer bul, tamam mı? Open Subtitles سابقى هنا بأسفل، عليكِ أن تعثري على مكان لتختبئي، مفهوم؟
    Vaazlarımızdaki mesajları yayabilmek için, yeni bir yer bulmayı umuyoruz. Open Subtitles نأمل أن نعثر على مكان جديد حالما تنتشر مواعظنا الدينية.
    Oğullarımdan birinin böyle bir yere sahip olabileceğini hiç düşünmemiştim. Güzel. Open Subtitles لم أعتقد قط أنّ أحد من أبنائي سيحوز على مكان كهذا
    Sana gidecek güvenli bir yer buluncaya kadar Berk'i evin farz et. Open Subtitles حسناً حتى يمكننا العثور لك على مكان آمن لتذهب اعتبر بيرك منزلك
    Böylece eşiniz borçlarını ödemeye odaklanabilir ve yaşamak için bir yer bulmaya. Open Subtitles بهذه الطريقة يمكن لزوجكِ التركيز لسداد ديونه. و الحصول على مكان للعيش.
    Doğru düzgün güvenliği olmayan bir yer belirlemiş ve hamlesini yapmış. Open Subtitles لقد تعرف على مكان بدون حماية جيدة و بدأ في تحركه
    Böylece 18’ime gelince, nihayet burası evim diyebileceğim bir yer bulmak umuduyla Kore’ye gitmeye karar verdim. TED عندما بلغتُ 18، قررتُ الذهاب إلى كوريا، متأملة بأنني أخيراً سأعثر على مكان أدعوه الوطن.
    Yüzünüzdeki kan çekilir, beyninize aşırı yük biner, telaş içinde kaçıp saklanacak bir yer ararsınız. TED تصعد الدماء إلى وجهك وعقلك يسافر بعيداً، يبحث بجنون على مكان للركض والاختباء.
    Güvenilir bir yer bulduktan sonra ayakkabı ve dış kıyafetlerini çıkarmalı, maruz kalan cildi yıkamalı ve maruz kalan kıyafetleri kendilerinden uzağa saklamalılar. TED بعد العثور على مكان آمن، يجب عليهم إزالة أحذيتهم والطبقات الخارجية، يغسل أي جلد مكشوف، وتخزين الملابس الملوثة بعيدًا.
    Değilse muhtemelen çalışacak başka bir yer bulmalısınız. TED إذا لم يكن كذلك، ربما ينبغي عليك العثور على مكان مختلف للعمل.
    Marmee New York'ta bir yer bulmama yardım etti. Open Subtitles ساعدتني امي في العثور على مكان في نيويورك
    Ayakkabılarımı çıkaracak bir yer gösterin. Open Subtitles بالطبع. هل تدلني على مكان أخلع حذائي فيه، قدمي تؤلمني
    Kendine çok güzel bir yer bulmuşsun, ama buranın tek çıkışı var. Open Subtitles أكثر من أى أحد أنت حصلت لنفسك على مكان جيد هنا ولكن مربع هذا الوادى
    Yaşayacak başka bir yer bulsan ve ben de iş bulur bulmaz sana 600 dolarını geri versem nasıl olur? Open Subtitles لماذا لا تحاول العثور على مكان آخر.. وسأدفع لك الـ600 دولار حالما أحصل على الوظيفة؟
    Bütün gece dışarıdaydım. Dolanıp durdum. Kendime bir yer ayarlayacağım. Open Subtitles كنت اتجول طوال الليل ، سوف احصل على مكان خاص بي
    Yeni kimliğine bir kavuş, seni pencereli bir yere alacağız. Open Subtitles بمجــرد حصــولك على هويـة جــديــدة يمكنـــــك الحصــول على مكان بنافــذة
    Hay Allah, bu günlerde hiç bir yere zamanında yetişemiyorum. Open Subtitles يا إلهي، لا أستطيع الحصول على مكان مناسب هذه الأيام
    Mesela diyorum bir ev falan tutsam. Open Subtitles و قد تصورت من باب الجدل فقط لنقل بأنني حصلت على مكان
    Sydney'nin yerini öğrenebilmek için onu silahla tehdit ettiğini söyledi. Open Subtitles أنت صوبت مسدس الى وجهه ليخبرك على مكان احتجاز سيدنى
    Baba, hiç gitmediğin bir yeri öylece yargılayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تحكم على مكان لم تكن فيه قبلاً يا أبي
    bir yerde 15 yıl gerçekten iyi. Open Subtitles لا خمسة عشر عاما في الحقيقة الرقم على مكان.
    Sana kalacak yer bulsak iyi olur. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن نبحث لك على مكان تستريحين فيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus