"على هذه الأريكة" - Traduction Arabe en Turc

    • bu koltukta
        
    • bu kanepede
        
    • o koltukta
        
    • aynı resimdeki gibi kanepede
        
    • kanepeye
        
    • Bu koltuğa
        
    Yani daha önce bu koltukta hiç kimseyle sevişmedin mi? Open Subtitles .. هل تقول أنك لم تمارس الحب مع امرأة أخرى على هذه الأريكة من قبل؟ لم أمارسه مع امرأة مميّزة
    Sanırım burada, bu koltukta oturup sizin üzerinde neler yaptığınızı düşünmemeye çalışacağım. Open Subtitles حسناً ، أعتقد أنني سأجلس على هذه الأريكة الغريبة و أحاول ألا أفكر بما تفعلونه عليها.
    En son bu kanepede oturduğumda, popom bir hafta turuncuya boyalı kaldı. Open Subtitles في المرة الأخيرة التي جلست على هذه الأريكة لتناول رقائق الجبنة ، بقي ظهري برتقالي اللون لأسبوع
    Çünkü bu kanepede yatmaktan usanmamak için kendimi zorluyorum. Open Subtitles لأنني أحاول ألا أبدو ضجراً ومتعباً من جراء النوم على هذه الأريكة.
    Sabahtan beri o koltukta yatıyordum. Open Subtitles انا مستلقية على هذه الأريكة منذ فترة طويلة جداً
    Üçünüz aynı resimdeki gibi kanepede oturacaksınız ben de uslu durduğunuzu bileceğim. Open Subtitles ستجلسون هناك على هذه الأريكة لأتأكد من حسن تصرفكم
    Sanırım kanepeye uzanıp, biraz yiyeceğim. Open Subtitles أظنّني سأتناول القليل منه بينما أجلس على هذه الأريكة.
    Bu koltuğa uzanırsam, saat başı ücret mi alırsın? Open Subtitles لو إستلقيت على هذه الأريكة هل ستتقاضين أجرتك بالساعة ؟
    Ed, dün bu koltukta oturdun ve bana eski karını ne kadar özlediğini söyledin. Open Subtitles إد، أمس كنت جالسا على هذه الأريكة هناك حق وقال لي كم فاتك زوجتك.
    Biliyorum ama eskisini özleyeceğim. Kyle'ı bu koltukta yapmıştık. Open Subtitles أعلَم, ولكِنني سأفتقِد هذه القديمة, لقد صنعنا (كايل) على هذه الأريكة
    Ve o bu koltukta uyuyor. Open Subtitles وينام على هذه الأريكة
    Geçen yıl, bu koltukta Bono oturuyordu. Open Subtitles في العام الماضي ، كان يجلس (بونو) على هذه الأريكة
    Zoe beni bu koltukta baştan çıkarmaya çalışıyordu. Open Subtitles (زوي) كانت تحاول إغرائي هنا على هذه الأريكة
    bu koltukta bebeğin anne karnındaki pozisyonunda yatacak ve birini daha kendimden uzaklaştırmasaydım diye düşüneceksin. Open Subtitles إلى التمدد على هذه الأريكة في الوضعية الجنينية وأنت تتمنى لو لم يبعد كل منكما الآخر عنه لو كانت (جوردن) صاحية لوافقت على هذا الكلام
    Penny, tekrar bu kanepede senin yanında olmak büyük bir onur. Open Subtitles ‫بيني ، يشرفني العودة هنا على هذه ‫الأريكة القديمة مرة أخرى معك
    bu kanepede onu görmek isterdim. Open Subtitles يارجل, أود لو أن أراه على هذه الأريكة
    bu kanepede üç butluk yer var. Open Subtitles هناك مكان لثلاثة جماهير على هذه الأريكة
    Her hafta sadece sessizce o koltukta oturuyorsun. Open Subtitles أنت تجلس صامتًا على هذه الأريكة كل إسبوع
    Senin için bir mahsuru yoksa, hayatımda ilk kez o koltukta 85 yaşından küçük birini görmek istiyorum. Open Subtitles لو لا تمانع، فقطلمرةواحدةفيحياتي... أود أن أرى على هذه الأريكة إمرأة تحت سن الـ85
    Üçünüz aynı resimdeki gibi kanepede oturacaksınız ben de uslu durduğunuzu bileceğim. Open Subtitles ستجلسون هناك على هذه الأريكة لأتأكد من حسن تصرفكم
    Bana hediye aldığın kanepeye... bir dilim pizza düşürseydim ne yapardın? Open Subtitles ماذا ستفعلين لو أنني اسقطت قطعة من البيتزا على هذه الأريكة المهداة التي كنت ستمنحيني إياها؟
    Dört aydır Bu koltuğa oturmamıştım. Open Subtitles لم أجلس على هذه الأريكة منذ أربعة أشهر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus