Neden mi? Çünkü hiçbir ulus komşusunun saldırmak üzere olup olmadığını kesin olarak bilmiyor. | TED | لماذا؟ لأن لايمكن لأي أمة ان تعرف على وجه اليقين ما إذا كانت جارتها على وشك الهجوم. |
Bir şeyi kesin olarak kanıtlamak veya öngörmek çok nadiren mümkün ve fazlasıyla genel niteliksiz bir açıklamada bulunmak çok cezbedici. | TED | نادراً جداً ما يمكن إثبات أو التنبؤ بشيء ما على وجه اليقين لكن اختلاق بيان عام وغير كفء مغرٍ جداً |
kesin olarak ne yaptıklarını bilmeden evinin sokağına girecekler. | Open Subtitles | سيصلون إلي ممر قيادتك، ولا يعرفون على وجه اليقين لماذا يفعلون ذلك. |
Sana kesin olarak söyleyebileceğim tek şey uykusuzluğun beyin hareketlerine ters etkisi olduğu. | Open Subtitles | لا يمكنني التأكيد على وجه اليقين.. إلا أن الامتناع عن النوم يؤثر بشدة على وظيفة الدماغ |
kesin olarak tek bildiğimiz operasyonlarımızda sızıntı olduğu. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي نعرفه على وجه اليقين ان عمليتنا تم خَرقُها. |
kesin olarak öğrenene kadar lobideki büyük değişimin masraflarını ve giderlerini karşılayamayız. | Open Subtitles | نحن لا يمكننا تحمل التكاليف والدخل المفقود من إعادة بناء البهو الضخم, لا حتى نعرف على وجه اليقين. |
Böylece hepimizin kararlı olduğunu kesin olarak bilebilirim. | Open Subtitles | إذا كنت لا تعرف على وجه اليقين أن نحن ملتزمون به جميعا. |
Ajan Burke'nin orada olduğunu kesin olarak bilmiyoruz bile. | Open Subtitles | نحن لا نعرف على وجه اليقين إذا كيل بيرك هو حتى هناك. |
kesin olarak emin değilim. | Open Subtitles | ولكن لا أستطيع أن أقول على وجه اليقين كان له. |
kesin olarak bilebileceğin bir zaman vardı. | Open Subtitles | كان هناك وقت عندما كنت يمكن أن يعرف على وجه اليقين. |
kesin olarak bilmiyorum çünkü o zamana kadar benimle konuşmayı bıraktı. | Open Subtitles | أنا لا أعرف على وجه اليقين لأنه في هذا الوقت كان قد توقف عن الكلام معي |
Bak, kesin olarak ne olduğunu bilene kadar, sadece gerçeklere bağlı kalalım. | Open Subtitles | انظروا، حتى نعرف على وجه اليقين ما حدث، دعونا نتمسك بالحقائق. |
Evet, ama motosikletleri alıp almadığını kesin olarak bilmiyoruz. | Open Subtitles | نعم ، لكننا لا نعرف على وجه اليقين إذا أخذ بها أم لا . |
kesin olarak bilemeyiz. | Open Subtitles | حسنا، نحن... نحن لا نعرف على وجه اليقين. |
Hiçbirimiz böyle bir dünyanın varlığını kesin olarak bilemeyiz ama en azından bu fikir aklımıza gelir. | Open Subtitles | بخصوصنا نحن , فلا احد منا يعلم على وجه اليقين إذا ما كان عالم كهذا موجودا فعلا لكننا نستطيع على الأقل أن نتآنس بمثل تلك الفكرة |
Bayan, Poirot şu ana kadar, kesin olarak bilmiyordu. | Open Subtitles | آنستي بوارو ا لا يعرف على وجه اليقين حتى ... غاية هذه اللحظة |
Suçla Mücadele kart dosyalarını kurtaramadığı sürece kesin olarak bilemeyiz. | Open Subtitles | -نحن لا نعرف على وجه اليقين إلاّ لو تمكّنت وحدة الجرائم من إستعادة الملفات من بطاقة الكاميرا. |
kesin olarak bildiğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا أعرف أيّ شيءٍ على وجه اليقين. |
Bunu kesin olarak bilmiyoruz. | Open Subtitles | ولكن نحن لا نعلم هذا على وجه اليقين |
kesin olarak söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول على وجه اليقين. |