Yüzlerinde bir gülümsemeyle oturup sizi beklerler. | Open Subtitles | ستجدهم يجلسون بأنتظارك مع ابتسامه ترحيب على وجوههم |
anlik tüm vücut felcine sebebiyet veriyor bu yüzden öldüklerinde Yüzlerinde bir gülümseme vardi. | Open Subtitles | تسبب فوراً، بشل جميع عضلات الجسم ذلِكَ هو السبب في أنهم ماتوا مع ابتسامة على وجوههم. |
Protestoda ben de vardım, insanların yüzündeki ifadeyi gördüm. | Open Subtitles | كنت في الاحتجاج، ورأيت النظرة على وجوههم. |
Protestoda ben de vardım, insanların yüzündeki ifadeyi gördüm. | Open Subtitles | كنت في الاحتجاج، ورأيت النظرة على وجوههم. |
Küçük yüzlerindeki o gülümsemeleri görmek harika olmalı. | Open Subtitles | انه شىْ رائع ان ترى البتسامة على وجوههم الصغيره |
Sadece suratlarında ki ifadeyi görmek istiyorum.. | Open Subtitles | فقط اريد ان ارى الانطباع على وجوههم |
Yüzlerinde bir tebessümle sıralarını bekleyen insanlara bakıyorum. | Open Subtitles | إنني أنظر إلى أشخاص ينتظرون بإبتسامة على وجوههم ينتظرون دورهم |
Onların kahrolası Yüzlerinde bir ışık saç. | Open Subtitles | وتسليط على الضوء على وجوههم ملعون. |
(Kahkaha) ve Hindistanda iş yapan insanlara bir bakın Yüzlerinde bir bıkkınlık göreceksiniz. | TED | (ضحك) وأنظروا للناس التي قامت بأعمال في الهند سترون الغضب على وجوههم |
- ...ama öyle bir bakıyorlar ki Yüzlerinde bir korku, telaş, yalvarış daha neler neler okunuyor. | Open Subtitles | وكان الهلع بادياً على وجوههم |
Yüzlerinde bir çeşit zar ya da... | Open Subtitles | شيء على وجوههم مثل الغشاء |
Küçük yüzlerindeki o gülümsemeleri görmek harika olmalı. | Open Subtitles | انه شىْ رائع ان ترى البتسامة على وجوههم الصغيره |
yüzlerindeki o ifadeyi hatırlıyorum. | TED | كما أننى أتذكر تلك النظرة على وجوههم. |
yüzlerindeki o bakış, Tess. | Open Subtitles | النظرة على وجوههم |
Sadece suratlarında ki ifadeyi görmek istiyorum.. | Open Subtitles | فقط اريد ان ارى الانطباع على وجوههم |