Ben o kadar emin değilim. Bu benin sende daha önce olduğunu hatırlamıyorum. Ne? | Open Subtitles | أنا لست على يقين من ذلك أنا لا اتذكر أن لديك هذه الشامة من قبل |
Bir dahaki sefere o kadar emin olmayacağım. | Open Subtitles | كما تعلم، في المرّة القادمة لن أكون على يقين من ذلك |
Neden Charlotte'nin bu geni miras aldığından herkes bu kadar emin? | Open Subtitles | لماذا الجميع على يقين من ذلك أنه وقد ورثت هذا الجين شارلوت؟ |
Bundan emindim. Tüm o insanlar delirdiğimi söyledi, şimdi hepsi gidip kendilerini becerebilirler. | Open Subtitles | كنت على يقين من ذلك وجميع هؤلاء الناس الذين اتهموني بالجنون، اللعنة عليهم |
Tanrı bizi görmüyor mu? Ama acaba bu cezalandırmayı haketmediğimize emin miyiz? | Open Subtitles | ولكن هل نحن على يقين من أننا لا نستحق هذا العقاب؟ |
Tüm olayın soruşturalacağından eminiz. | Open Subtitles | نحن على يقين من أنه سيتم التحقيق في الحادث بأكمله. |
Bu görülerin Tanrı'dan geldiğine nasıl bu kadar eminsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكوني على يقين من أنَّ هذه الرؤى من الله؟ |
Hayatımda hiçbir şey hakkında bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن أبدا على يقين من ذلك من أي شيء في حياتي. |
Ben o kadar emin olmazdım. Polise niye gitmediniz? | Open Subtitles | لن أكون على يقين من ذلك لماذا لم تذهب إلى الشرطة ؟ |
Uyanacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون على يقين من أنه سوف يستيقظ؟ |
- O kadar emin olma, para önemli. | Open Subtitles | حسنا، لا يكون على يقين من ذلك، بطل، وحصلت المال في فم كبير. |
Bize barışla döneceğinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون على يقين من ذلك انه سيعود لنا في السلام؟ |
Benim de bir ruhum olmadığına nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون على يقين من أني لا أمتلك واحدة ؟ |
Veya bir sonraki gün, bu kadar emin olacak mısın? | Open Subtitles | أستكونين على يقين من ذلك غداً و بعد غد؟ |
Ve hayatımın öyle geçeceğinden emindim. | TED | و كنت على يقين من ماذا ستكون عليه حياتي |
Stewart'ı onun öldürdüğüne o kadar emindim ki. | Open Subtitles | أنا على يقين من ذلك أنه هو الذي قتل ستيوارت. |
Ama bir keresinde bulduğuma emindim. | Open Subtitles | لا ذات مرة كنت على يقين من أنني قد وجدته. |
Her zaman tanrının emirlerine uygun yaşadığımıza emin miyiz? | Open Subtitles | هل نحن على يقين من أننا نعيش دائما وفقا لقوانين الرب؟ |
- Havaalanında olduğundan emin miyiz? | Open Subtitles | الرجال، هم نحن على يقين من انه في المطار؟ |
yol kapalı ve şuna da eminiz zifiri karanlıkta yürüyerek gitmemizde imkansız. | Open Subtitles | وسدت هذا الطريق. نحن على يقين من الجحيم لا يمكن أن تحصل من خلال سيرا على الأقدام في الظلام الملعب. |
Nasıl bu kadar eminsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تكون على يقين من ذلك؟ |
Yine de tepe konusunda pek emin değilim. Kompozisyonu biraz bozuyor gibi. | Open Subtitles | لستُ على يقين من ذلكَ التَلّ، من الواضح أنهُ أنهُ مائلٌ قليلاً. |