Hikayelerini dinlemelisin. Öğrenmek için çok mücadele verdi. | Open Subtitles | يجب عليك أن تسمع قصصه انه مكافح جداً وأراد أن يتعلم |
İzleyebileceğin bütün filmleri izlemeli, bulabileceğin en güzel müziği dinlemelisin. | Open Subtitles | يجب أن ترى كلّ الأفلام التي تريد رؤيتها .. ويجب عليك أن تسمع ما تريد من الاغاني .. |
Sana anlatayım Benim itirafımı dinlemelisin. | Open Subtitles | لأخبرك بهذا عليك أن تسمع اعترافي |
- Şerif. - Evet? Sanırım bunu duymanız gerek. | Open Subtitles | أيها الشريف عليك أن تسمع بهذا |
Hayır, lütfen, bunu duymanız gerek. | Open Subtitles | لا،رجاء،عليك... عليك أن تسمع هذا |
Kesinlikle, haşlanmış yumurta yerken çıkardığı sesleri duyman lazım. | Open Subtitles | بالتأكيد, عليك أن تسمع الضوضاء التي تُصدرها عندما تأكل بيضةً مسلوقة. |
Yine de ofisine gelen deli insanların hikayelerini dinlemelisin bi ara. | Open Subtitles | لكن عليك أن تسمع بشأن بعضالناسالمجانين... الذين يأتون إلى مكتب هذا الرجل |
Sana söyleyemem. dinlemelisin. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخبرك بذلك ، عليك أن تسمع |
dinlemelisin. Hannah öyle istedi. | Open Subtitles | عليك أن تسمع ، هذا ما أرادته هانا |
Yaptığım şarkıyı dinlemelisin. | Open Subtitles | عليك أن تسمع تسجيلي |
Çaldığın şey her neyse, Hannibal yarattığın şeye göre çok dikkatle dinlemelisin. | Open Subtitles | (أياً ما كان تعلبه، (هانيبال عليك أن تسمع بحرص كبير إلي ما تخلقه |
Buraya gel, bunu dinlemelisin. | Open Subtitles | تعال إلى هنا عليك أن تسمع هذا |
Bu bayanı dinlemelisin Luke. | Open Subtitles | عليك أن تسمع لهذه المرأة يا (لوك) |
Günümüz çocuklarının ne çaldığını duyman lazım, yaşlı adam. | Open Subtitles | عليك أن تسمع ما يغنيه الأطفال هذه الأيام ياصاحب الوقت القديم |
Şimdi olmaz. Ama bunu senin de duyman lazım. | Open Subtitles | حسناً، ليس الآن ولكن عليك أن تسمع هذا |
Söylediklerini duyman lazım. | Open Subtitles | عليك أن تسمع هذا |