Film vizyona girinceye kadar karından uzak durmalısın. | Open Subtitles | عليك الابتعاد عن زوجتك حتى الوقت الذي سيتم الافراج عنهم الفيلم |
Eğer benimle olmak istiyorsan, oğlumdan uzak durmalısın. | Open Subtitles | اذا كنتي تريدين البقاء معي عليك الابتعاد عن ابني |
Sofia. Tek bildiğim, Lincoln'den uzak durmalısın. | Open Subtitles | (صوفيا)، كلّ ما أعرفه هو أنّ عليك الابتعاد عن (لينكولن) |
Parmaklıklardan uzak durmalısın. | Open Subtitles | عليك الابتعاد عن هذه القضبان |
Cade'den uzak durmalısın. Seni kullanarak beni bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عليك الابتعاد عن (كايد)، إنه يحاول إيجادي عبرك. |
Cade'den uzak durmalısın. Seni kullanarak beni bulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عليك الابتعاد عن (كايد)، إنه يحاول إيجادي عبرك. |