"عليك الكذب" - Traduction Arabe en Turc

    • yalan söylemek zorunda
        
    • yalan söylemek zorundasın
        
    • yalan söyledin
        
    • yalan söylemene gerek
        
    • yalan söylememeliydin
        
    Ülkemin insanlarına yalan söylemek zorunda bırakıldım. Open Subtitles لست أنتِ من عليك الكذب على الشعب الأمريكي
    Babamı korumak için bizimkilere yalan söyledim ve sen de benim için yalan söylemek zorunda kaldın ve sana borcum büyük. Open Subtitles كذبت على وحدة المراقبة العامّة لحماية والدي وتوجب عليك الكذب لحمايتي وأنا أدين لك كثيراً
    Bebeğim, bunları onların söylettiğini biliyorum, ancak onlar için yalan söylemek zorunda değilsin, tamam mı? Open Subtitles عزيزتي, أعلم أنهم يلقنونك ما تقولينه لكن ليس عليك الكذب, حسناً؟
    Neden herşey hakkında yalan söylemek zorundasın? Open Subtitles أعني ، لماذا عليك الكذب حيال كل شيء ؟
    Ve sende benim ilgimi sürdürmem için yalan söyledin? Open Subtitles وفكرت في أنه عليك الكذب لتثيري اهتمامي؟
    Bana yalan söylemene gerek yok. Open Subtitles تعلمين ، لا يتوجب عليك الكذب عليّ
    Söyleyecek bir şeyim var, bana yalan söylememeliydin. Open Subtitles فقط شئ واحد ... لم يكن يجب عليك الكذب علي ..
    Ama dairesine girmek için yöneticiye yalan söylemek zorunda kaldığına göre aranızın çok da iyi olmadığını tahmin etmek zor değil. Open Subtitles لكن إن توجب عليك الكذب على ,المشرف لتدخل إلى شقته أخمن بأنك لست ودوداً تماما
    Belki de onlara yalan söylemek zorunda değilsindir. Open Subtitles حسناً , ربما لم يكن عليك الكذب عليهما من البداية
    Eğer Truman seni tekrar okula alırsa annene yalan söylemek zorunda kalmazsın. Open Subtitles إذا استطعت جعل ترومان يعيد تسجيلك فليس عليك الكذب على أمك بعد الآن
    Tek söyleyebileceğim, onlara yalan söylemek zorunda olmadığın. Open Subtitles ,شيء واحد يمكنني أن أقوله لك ليس عليك الكذب عليهم
    Her ne karar verirsen ver, yalan söylemek zorunda kalmayacak kadar emin ol. Open Subtitles أيًا كان ما تقرره كن واثقًا أنه لا يتعيّن عليك الكذب
    inandığını sanmıyorum yaptıkların yüzünden yalan söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles -لا اظن أهنا صدقتني -لا يجب عليك الكذب حول ما فعلت، كان ذلك رائعاً
    Böylece teknik olarak yalan söylemek zorunda kalmazsın Open Subtitles بهذه الطريقة، عمليا لن يكون عليك الكذب.
    -Daha fazla yalan söylemek zorunda değilsin, Serena. Görevini yaptı. Open Subtitles (ليس عليك الكذب مرة أخرى(سيرينا لقد خدم جيشه
    Bana yalan söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles ليس عليك الكذب علي
    Ama bu akşamla ilgili yalan söylemek zorundasın. Open Subtitles لكن عليك الكذب عن الليلة
    Neden bu konuda bana yalan söyledin? Open Subtitles لم كان عليك الكذب بذلك الشأن؟
    - yalan söylemene gerek yok. Open Subtitles ليس عليك الكذب.
    Yine de yalan söylememeliydin. Open Subtitles ومع ذلك ما كان عليك الكذب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus