"عليك دفع" - Traduction Arabe en Turc

• ödemek zorunda
• ödemen lazım
• ödersin
• ödemelisin
• ödemelisiniz
• ödemen gerekiyor
• ödeyeceksiniz
• ödemene gerek
• ödemek zorundasın
• ödemek zorundasınız

Yani köşelere sahip olmak için para ödemek zorunda değilsin.
أقصد ، لا يتوجّب عليك دفع أي مبلغ لشراء أية زوايا

"Anayasada vergi ödemenizi gerektiren birşey yazmıyorsa... vergi ödemek zorunda değilsiniz" dediğinde... nasıl davranacağımı öğrenmek istiyorum.
ماإذا قام أحدهم بإخبارك أن ذلك في الدستور بأنه لايتوجب عليك دفع ضرائب فلن يتوجب عليك دفع الضرائب

Hadi bakalım, parayı öde. 20 paund ödemen lazım.
هيّا ياصاح, عليك دفع ديونك بالحال أعطني 20 باوند من نقودك

Eğer tüm bunları yapmamı istiyorsan, fiyatın da iki katını ödersin.
إن أردت مني أن اتتبع لك هذا الماحي الصغير سيكون عليك دفع ضعف المبلغ المعتاد

Benim deneyimimde en iyisini istiyorsan, onların gerçek değerini ödemelisin.
-من واقع خبرتي إذا أ{دت الأفضل فببساطة عليك دفع مايستحقوه

Restoranı elinizde tutabilmek için, kardeşinize 12 milyon yen ödemelisiniz.
يجب عليك دفع 12 مليون ين لأخيك كي تحتفظي بالعمل

Böyle bir dikime 300 dolar ödemen gerekiyor.
عليك دفع 300 دولار من أجل قماش كهذا

Peki o zaman. Bana çifte vergi ödeyeceksiniz.
حسنا هكذا يجب عليك دفع ضريبه مضاعفه

Tamam ama tüm bunların parasını tek başına ödemene gerek yok.
حسنا ، رغم أنه لم يكن عليك دفع قيمة هذه الأشياء بمفردك

Ama hissedeki payımı ödemek zorundasın.
‫فل يكن ما يكن، ‫ولكن سيتحتم عليك دفع ‫حصتي من الأسهم.

Masrafların %50'sini ödemek zorundasınız... oğlunuzun orada konaklayabilmesi için.
عليك دفع 50% من مصاريف رحلة وإقامة ولدك هناك

Biz de sana beleş yemek örnekleri veririz, para ödemek zorunda da değilsin zaten.
سوف نعطيك عينات مجانية من الطعام ولن يكون عليك دفع لأجل أي شيء.

En başta dolapları doğru ölçseydin böyle bir şey ödemek zorunda kalmayacaktık.
لم يكن عليك دفع لشيء الذي لم يحدث لو قمت بقياس الأدراج بشكل صحيح من البداية...

O zaman da muzlarının parasını sen ödemek zorunda kalırsın.
وعندها سوف يكون عليك دفع ثمن موزك

Bunlar senin tasarımındı. Parçaların parasını ödemen lazım.
‫كان هذا تصميمك، عليك دفع ثمن القطع

Ama bu küçük boşboğazlığının karşılığını ödemen lazım.
لكن عليك دفع ثمن هذا الطيش

Onların parasını ödemen lazım!
تعرفين أنه عليك دفع ثمن هذه!

En azından salatalık sarmasına 20 dolar ödersin.
لكن ربما عليك دفع 20 دولار لتقديم الخيارات أليس كذلك ؟

Yanlış yaptığın şeylerin bedelini ödersin.
عليك دفع ثمن الأشياء كنت تفعلها خطأ

Broadway'de rol almak istiyorsan, karşılığını ödemelisin. Yani, sanırım doğru söylüyorsun.
إذا أردت الدخول إلى برودواي عليك دفع الثمن حسن, أعتقد بأن هذا صحيح

Tek kızının düğün masraflarını ödemelisin.
عليك دفع تكاليف زفاف ابنتك الوحيدة

Efendim önce onun parasını ödemelisiniz. Ne yaptığına bir bak... Adam içeriye girdi.
عليك دفع مبلغ هذه أولًا يا سيدي ..الآن أنظر لما فعلتـ لقد أتى هذا الرجل للتو.

Burada yaşamak istiyorsanız, kira ödemelisiniz.
لو اردت العيش هنا عليك دفع الايجار

Nina, taksiciye ödemen gerekiyor.
نينا ، يتوجب عليك دفع اجرة التاكسي

Onun parasını ödemen gerekiyor.
‫تعلمين أن عليك دفع ثمنها، صحيح؟

Dostum o pencereyi ödeyeceksiniz.
عليك دفع ثمن النافذة التي حطمتها

Ofis içerisinde olduğu zaman, satış komisyonu ödemene gerek yok sanırdım.
أعتقد أنه لم يكن عليك دفع رسوم الإحالة إذا كان من ضمن المكتب

Bütün park cezalarını ödemek zorundasın, aksi takdirde burada kalıyorsun.
عليك دفع كل بطاقة مخالفة، وإلا تبقى

Bunu ödemek zorundasınız, madam.
عليك دفع حساب هذا، يا سيّدتي