"عليك فقط أن" - Traduction Arabe en Turc

    • zorundasın
        
    • yeter
        
    • Sen sadece
        
    • gerekir
        
    Sadece, herkes gibi polise başvurmak zorundasın. Open Subtitles عليك فقط أن تقيد اسمك عند الشرطة كما يفعل الجميع
    Evden vazgeçmek zorundasın. Open Subtitles لكنني سأفعلها يجب عليك فقط أن توافقي على التنازل عن المنزل
    Ölmek istiyorsan olduğun yerde kalmak zorundasın. Open Subtitles تجاهلني إن كنت ترغب بالموت يجب عليك فقط أن تجلس في مكانك
    Tutunacak ve kendinizi yukarı itecek kadar güçlü olmanız yeter. TED عليك فقط أن تكون قويًا كفاية للتشبث والتسلق نحو الأعلى،
    Sen sadece doğru olanı seçtiğine emin ol. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تكون متأكداً من الشئ الصح
    Sadece konsantre olmalı ve doğru ona tutam yapmanız gerekir. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تركّزي و يجب أن تنتقلي إلى هناك
    Biraz soğuması için beklemek zorundasın. Özür dilerim.Senin söylediğini ciddiye almadım,bu yumurtalar bozuk. Open Subtitles ـ عليك فقط أن تتركيه ليبرد قليلا ـ أنا آسفة ، أنا لا أهتم بما قلته ، هذا البيض فاسد
    Dürüst olmak zorundasın. Gerçeği söylemek zorundasın. Open Subtitles عليك فقط أن تكون صريحاً عليك أن تخبرهم بالحقيقة فحسب
    Beni bir daha görmek istersen, çıkma teklifi etmek zorundasın. Open Subtitles إذا أردت أن تراني مجدداً , سوف يجب عليك فقط أن تسألني بموعد ؟
    Anlaşma bu, eğer bunu çalmak istiyorsan, orada çalmak zorundasın. Open Subtitles ذلك هو الإتفاق. تريد أن تعزف عليها، عليك فقط أن تعزفها هُناك.
    Sadece bunu rahatça giyebilecek kadar büyümek zorundasın ve biliyorum ki o gün geldiğinde çok büyük işler başaracaksın. Open Subtitles عليك فقط أن تخوض فيه و أنني على علم بأنك ستقوم بشيء كبير يوماً ما
    Her şeyin yolunda gideceğine inanmak zorundasın. Open Subtitles عليك فقط أن تثق أن كل شيء سيسير على ما يرام
    Bunu hızlıca yapıp kafaya takmamak zorundasın. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تقوم بذلك بسرعة وتنتهي من الأمر
    O zamana kadar benimle ve baskıcı ailemle idare etmek zorundasın. Open Subtitles حسنا، حتى ذلك الحين، عليك فقط أن تكافحي معي وعائلتي الكبيره الطاغيه
    Sadece, tuzlu solüsyonla seyreltmek zorundasın, o zaman olur. Open Subtitles عليك فقط أن تحرصي على تخفيفه بمحلول ملحي
    Pazar günü, herkes gibi gazeteden okuyup öğrenmek zorundasın. Open Subtitles سيكون عليك فقط أن تقرأها بصحيفة الأحد مثل الجميع.
    Sadece, altıya çeyrek kala olunca bana söyle, yeter. Open Subtitles عليك فقط أن تعلمني عندما تكون السادسة إلا ربع
    Hadi. Bana iyilik yaptın. Koridoru kontrol et yeter. Open Subtitles لقد أسديت لي صنيعا عليك فقط أن تتفقد الرواق
    Sen uçan halıma bin, yeter, uçalım, gidelim uzaklara. Open Subtitles عليك فقط أن تصعدي علي بساطي السحري وننطلق سوياً
    Sen sadece yarınki taç giyme törenine yoğunlaş. Open Subtitles يجب عليك فقط أن تهتم بالتتويج غدا.
    Bir planım var. Sen sadece dayan anladın mı? Open Subtitles لديّ خطة، عليك فقط أن تنتظر، أتسمعني؟
    Sen sadece onu bul. Open Subtitles عليك فقط أن تجده
    Bazen bir not yazıp, yere atmanız gerekir,... ve destek ekibinizin sizi izliyor olmasını ummak. Open Subtitles أحيانا عليك فقط أن تترك ملاحظة وتتمنى بأن فريق إسنادك أن ينتبه إليها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus