Sonunda seni yakalayabildiğime sevindim. Dinle, Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أنا سعيد لأني وجدتك وحدك أنظري , علينا أن نتكلم |
Aksansız Almanca Konuşmamız gerek! | Open Subtitles | علينا أن نتكلم الألمانية بطلاقه. |
Bir şeyler yapmadan önce belki de biraz konuşmalıyız. | Open Subtitles | قبل أن نقدم على أي شيء، ربما علينا أن نتكلم. |
konuşmalıyız. Önemli bir konu. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم معك على الفور إنهغايةفي الأهميه. |
Peki, bunun hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | حسنٌ.. علينا أن نتكلم بهذا الخصوص |
Hey, konuşmamız lazım. | Open Subtitles | مرحباً , علينا أن نتكلم |
Biraz. Konuşmamız gerek. Portland Java'dayız. | Open Subtitles | قليلاً أعتقد ربما علينا أن نتكلم |
Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم. |
Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم. |
Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم. |
Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | ـ يا ولد علينا أن نتكلم |
Konuşmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم. |
Kuzey Kutbu'nda yaşanan bir olay hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم معك بخصوص أمر حدث في القطب الشمالي |
Marley, bunun zor olduğunu biliyorum ama bir sonraki aşamayı konuşmalıyız. | Open Subtitles | أنا أعرف أن هذا صعب عليك لكننا علينا أن نتكلم عما يجب أن نفعله لاحقاً. |
Senin arkadaşlarını öldürüp, buradan çıktıktan sonra belki bu konuyu tekrar konuşmalıyız. | Open Subtitles | ربما علينا أن نتكلم عن هذا بعد أن نقتل صديقك ونخرج من هنا |
Ne zaman böyle bir şey olsa birilerini getirtmeliyiz, insanlarla falan konuşmalıyız. | Open Subtitles | عندما يحدث شيء كهذا، فيكون علينا إحضارك، فيجب علينا أن نتكلم مع الناس. |
Bu iş bittiğinde, konuşmamız lazım. | Open Subtitles | -عندما ينتهي هذا الأمر علينا أن نتكلم |
Beyler, konuşmamız lazım. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتكلم |
Bu yüzden konuşmamız lazım. | Open Subtitles | ولهذا السبب علينا أن نتكلم. |
konuşmamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم. |
Hayatım, gerçekten konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | عزيزي علينا أن نتكلم جدياً بخصوص هذا الأمر |