Ailesine bakmak için o telefon işinde çift mesai çalışmak zorunda kalıyor. | Open Subtitles | عليها أن تعمل مناوبتين في تصليح الهواتف لكي تعيل الأطفال |
İnsanların bana bakıp "İşte bu büyük belediye başkanımız." demesini istiyorum ve bu yüzden bu şey çalışmak zorunda. | Open Subtitles | ذلك العمدة العظيم، لذا على هذا أن يعمل عليها أن تعمل |
Carole ve Finn de uğrayacak ve gece vardiyasında çalışmak zorunda. | Open Subtitles | كارول) و (فين) قادمان) ويجب عليها أن تعمل بـ نوبة ليلية لا.. |
Artık hiç kimsenin mutfağında çalışması gerekmeyecekti. | Open Subtitles | لم يعد عليها أن تعمل في مطبخ أحد |
Artık hiç kimsenin mutfağında çalışması gerekmeyecekti. | Open Subtitles | لم يعد عليها أن تعمل فى مطبخ أحد |
Hayır, o çalışmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لا، كان عليها أن تعمل. |