her yıl yaklaşık 50 virüs ortaya çıkıyor ve bütün dünyaya yayılıyor. | Open Subtitles | وهذه الخمسين سنة من الفيروسات، أعتقد أنه يتم التعرف عليها كل سنة |
her gün odaklanacağın bir işin olduğu için mutlu olmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تكون سعيداً بإمتلاكك وظيفة لتركز عليها كل يوم. |
Düşünce şu: Uzayın, var olan her şeyin tabanı olduğunu düşünün. | TED | الفكرة تبدو كما يلي: تخيل أن الفراغ هو عبارة عن طبقات يتواجد عليها كل شي في الكون. |
her gün alt ettikleri felaket aptal düşmanları mı? | TED | أم حيوانات مفترسة غبية تتذاكى عليها كل يوم؟ |
her seferinde bulabiliyorum, karanlıkta bile. | Open Subtitles | ويمكنني العثور عليها كل مرة حتى في الظلام |
Dünyadaki her şeyin özünü oluşturan üç durum. | Open Subtitles | ثلاث اختيارات يعتمد عليها كل شئ فى العالم |
her gün yemiyorum. Bir eğlenceye gideceğim. Orada yiyecek daha başka şeyler de olacaktır. | Open Subtitles | ـ أنا لا أحصل عليها كل يوم ـ يجب أن أذهب إلى حفل هناك أكل أكثر بكثير |
Bunu her zaman yapmam. Bir parti düzenleyeceğim. Çok daha farklı tatlar olacak. | Open Subtitles | ـ أنا لا أحصل عليها كل يوم ـ يجب أن أذهب إلى حفل هناك أكل أكثر بكثير |
Yürümek zorsa, her gece beni seven adamın yanına uzanmak amacıyla yürüdüğüm için. | Open Subtitles | واذا كان من الصعب بالنسبة لي ان هذه الخطوات تسير الان، والسبب هو أني أمضي عليها كل ليلة حتى أرتمي بجانب رجل أحبني |
her gün pişman olduğun uzlaşma, haksız mıyım? | Open Subtitles | تسوية تندمين عليها كل يوم في حياتك صحيح ؟ |
Eğer her gün çalışırsam, bunu yapabilirim. | Open Subtitles | إذا مارستها وتدربت عليها كل يوم . سأفعل ذلك |
Yani başarılı olma ihtimali çok düşük olan bir görev için bu binadaki her ajanın, uğruna katil olacağı bir işi kabul etmiyor musun? | Open Subtitles | تريد ان تقنعني أنك تتخلى عن الترقية التي سـيتقاتل عليها كل الموجودبن في المبنى للحصول عليها بسـبب عملية |
Sadece senin de mutlu olmanı istiyorum. Ben ve Eddie her gün Tanrı'ya şükrediyoruz. | Open Subtitles | أريد لك السعادة التي نشكر أنا وأدي الله عليها كل يوم. |
Sadece senin de mutlu olmanı istiyorum. Ben ve Eddie her gün Tanrı'ya şükrediyoruz. | Open Subtitles | أريد لك السعادة التي نشكر أنا وأدي الله عليها كل يوم. |
Böyle fırsatların her gün karşısına çıkmayacağını bilmeli. | Open Subtitles | نحن نفعل هذا معاً. هذه الفرصة لا نحصل عليها كل يوم. |
Ölü karım karşıma çıkacak ve ben bildiğim her yolla onu test etmeyeceğim mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | تظهر زوجتي المتوفاة أمام عتبة منزلي ألا تظنني سأجرّب عليها كل ما عرفته ؟ |
3, 7, 12 ve 15. kasetlerde gereken her şey var. | Open Subtitles | الأشرطة 3, 7, 12 و 15 عليها كل ما نحتاجه |
Ben bir Twitter bağımlısıyım. her şeyi bloguma yazarım, sır tutamam. | Open Subtitles | أنا أستخدم شبكات التواصل الإجتماعية وأدوّن عليها كل شيئ |
Bence insan hayatında her gün odaklanması gereken üç şey vardır, bunlar da sağlık, büyüme ve toplumdur. | Open Subtitles | أعتقد أن الثلاثة أمور التي يجب على المرء التركيز عليها كل يوم هي الصحة, والنمو, والمجتمع |
Beni, onun için meraktan kafayı yediğim mesaj atıp korkudan deliye döndüğüm her allahın günü izleyip durdun ve bütün bunlar olurken o seninleydi demek? | Open Subtitles | عرفتي بأنني كنت قلقة عليها مثل الحمقاء أراسلها كل يوم, وأخاف عليها كل يوم وكانت تعيش معك كل هذا الوقت؟ |