"عليه فعله" - Traduction Arabe en Turc

    • yapması gereken
        
    • yapması gerektiğini
        
    • yapacağını
        
    • gerekeni yaptı
        
    • yapman gereken
        
    • yapmam gerektiğini
        
    Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل
    Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل
    Kim olduğu umurumda değil. Tek yapması gereken teslim olmak. Open Subtitles لا أكترث من يكون، كل ما عليه فعله هو الاستسلام
    Hasta adam kendini iyileştirebilirdi ama ne yapması gerektiğini çok geç fark etmişti. Open Subtitles ربما تمكّن الرجل المريض من علاج نفسه لكنه أدرك متأخّرًا ما عليه فعله
    Sanırım ona ne yapması gerektiğini değil ne yapabileceğini söylediniz. Open Subtitles بأن عليك أخبار الملك بما عليه فعله ولكن ليس بما يمكنه فعله.
    yapması gereken tek şey ne istediğini bilmesi ve bunun için çalışması. Open Subtitles كل ما عليه فعله هو أن يعرف ما يرد ويعمل بجد كي يصل إليه
    Dosyalarda ırk yazmaz. Tek yapması gereken künyeleri değiştirmekti. Open Subtitles الملفات لا تبين الجنس كل ما عليه فعله تبديل كل شىء
    Tüm yapması gereken zincirlerin her birinden kendisini kurtarmasıydı. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله .. هو أن يفك نفسه من السلاسل
    Tek yapması gereken kendini bu zincirlerden kurtarmakmış. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله هو أن يفك نفسه من السلاسل
    Tek yapması gereken, aktif görev için yoklama vermeden önce bu mektubu yollamak. Open Subtitles كل ما عليه فعله هو ارسال هذه الرسالة قبل أن يتم طلبه
    Tek yapması gereken başvurunuzda bir tek eksik bulmak. Open Subtitles كل ما عليه فعله أن يجد خطأ واحد في تطبيقك
    O sihir ve cinler dünyasında yaşıyor ve onun yapması gereken gerçek dünyaya dönmek, tamam mı? Open Subtitles إنه لا يعيش في عالمنا، يعيش في عالم السحر والوحوش وما عليه فعله هو الدخول إلى الواقع، حسناً؟
    Tek yapması gereken peşimi bırakmaktı, öyle olsa şimdi burada olmazdın. Open Subtitles أتعلمين , كل ما كان عليه فعله هو التوقف عن مطاردتي و ما كنتِ لتتورطي بهذا الأمر
    Tek yapması gereken kapıyı açıp içinden geçmek. Open Subtitles كل ما يجب عليه فعله ان يفتحه ويستيقظ حينها
    yapması gereken her şeyin tersini yapıyordu. Open Subtitles كان يفعل نقيض كلّ ما كان ينبغي عليه فعله
    Ve Almanların ona ne yapması gerektiğini söylemelerine izin veremezdi. Open Subtitles ولأنه لم يمكن متحضرا لترك الألمان يخبرونه ما يتوجب عليه فعله
    Ona ne yapması.. ...gerektiğini bir bir söylerim. Open Subtitles سأخبره بالظبط مالذي يجب عليه فعله,ومن يعلم
    Ona, bir şeyler yapması gerektiğini söyleyen bir ses. Open Subtitles لقد سمع صوتاً فقط أخبره أن هناك شيئاً عليه فعله
    Ne yapacağını bilmiyor. Bu maymun ne yapacağını bilmiyor. Open Subtitles هو لا يعرف ماذا يفعل هذا القرد لا يعرف مالذي يتعيّن عليه فعله
    Ari, El Kaide'ye girmek için sadece yapması gerekeni yaptı. Open Subtitles كان آري يفعل فقط ما عليه فعله ليبقى بينهم
    O adam öldü, öyle bir yerde garsonun ilgisini çekebilmek için yapman gereken de odur zaten. Open Subtitles لقد توفي الشاب وهو ما يبدو أنه كان عليه فعله في ذلك المكان هو الحصول على أنتباه النادل
    "Çok istiyorum. Bunu almak için ne yapmam gerektiğini bulmalıyım. Open Subtitles أريده بشدة علي معرفة ما عليه فعله لأحصل عليه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus