"عليه هو" - Traduction Arabe en Turc

    • bu
        
    • sadece
        
    • bir
        
    • şey
        
    • onun
        
    • olduğu
        
    • gereken
        
    • tek
        
    bu arada bütün her şeyi biliyordun ve tek dediğin "Selam yakışıklı" mı? Open Subtitles أنت تعلمين بشأن هذا منذ الليلة الماضية وكل ماأحصل عليه هو مرحبا ياظريف
    Prens kaçtı, Avatar da. Görünüşe göre, elimde sadece... bu beş hain kaldı. Open Subtitles لا أمير, لا آفاتار, يبدو أن كل ما حصلت عليه هو خمس خونه
    sadece patlamadan arta kalanlar, bir de yoğun bir marzipan kokusu var. Open Subtitles حتى الآن، وكل ما حصلت عليه هو نمط الانفجار ورائحة قوية للمرزباني.
    Alacağın tek şey Shawshank Hapishanesinde uzun bir ceza olacak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي ستحصل عليه هو حياة طويلة بسجن شاوشنك
    Ben de öyle. Yapabileceğim en iyi şey Jamaikalı olmak. Open Subtitles وكذلك أنا, وأحسن ما أكون عليه هو أن أكون جامايكي
    Selam'ı buluşumuz zor işlerden ve sinir bozucu bir çok yıldan sonraydı, burda onun kumtaşıyla kaplanmış yüzünü görüyorsunuz. TED وذلك لأنها كانت مدفونة قرب النهر. ما حصلتم عليه هو يبدو لا شئ،
    Ama üzerinde anlaşılan şey, bu yolculuğun savurgan bir ölçüde olduğu. TED لكن أكثر ما يُجمع عليه هو النطاق الشاسع لتلك الرحلة.
    Dikkatimizi vermemiz gereken şey sana bunu yapan adamlara ufak bir intikam olmalıdır. Open Subtitles الشيء الذي علينا التركيز عليه هو الإنتقام من الأولاد الذين فعلوا هذا بك
    Konaklayabileceğiniz tek yer caddenin karşısındaki bu pislik yuvası otel. Open Subtitles المكان الوحيد المطل عليه هو هذا الفندق البالي عبر الشارع
    Sahip olduğumuz şey bu tür bir keşfedici, sanırım yaklaşık 4.000 etiketi eşleştirmeyi başardığımız bir yer. TED لذا ما حصلنا عليه هو نوع من المسكتشف، حيث نجحنا في مطابقة حوالي 4000 تسمية.
    Şimdi o ortalıkta dolaşıyor ve elimde sadece beyinsiz bir dedektif uyuşturucu bağımlısı homoseksüeller gibi polis tarafından içerde tutulan bir adam ve enkaza dönüşmüş bir araba var. Open Subtitles الان هو ينطلق حرا وكل ما حصلت عليه هو عميل غائب عن الوعى واخر قبض عليه البوليس المحلى كمدمن مخدرات شاذ وسياره محطمه
    Ama aldığı sadece paraydı, başka hiçbir şey vermiyordu. Open Subtitles , ولكن ما حصل عليه هو النقود ,ولم يتسطيع الحصول على أى شىء آخر
    Hayatımızı adalet için harcıyoruz ve karşılığı politik bir saldırı mı olacak? Open Subtitles عملنا طيلة حياتنا لخدمة العدالة والتقدير الذي نحصل عليه هو هجوم سياسي؟
    Kontrol edebileceğin tek şey seçimlerindir ve onlar da seni tanımlar. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يمكنكِ السيطرة عليه هو إختياراتكِ، والذي سيحدد ماهيتكِ
    onun yerine elde ettiğim, bu Sherlock Holmes ile tanışmak için beklenmedik umumi istek oldu. Open Subtitles وبدلا من هذا, ماحصلت عليه هو خدمة المطالب العامة بمقابلة شارلوك هولمز هذا
    Yani elimizde şu var: Gözenek açık olduğu zaman, düzensiz de olsa bir akım var. TED ما نحصل عليه هو أنه عندما يتم فتح المسام ، يمكنك الحصول أحيانا على بعض التدفق.
    ama sonuçta odaklanmamız gereken temel şey TED لكن في النهاية أهم شيء يجب التركيز عليه هو
    Kavgacılar kendileriyle ilgili şöyle düşünür: kişinin tamamen kontrol edebileceği tek insan kendisidir. TED المشتبكون يدفعهم الإيمان بأن الشخص الوحيد الذي تملك كامل السيطرة عليه هو نفسك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus