"عليّ ان" - Traduction Arabe en Turc

• zorunda
• zorundayım
• gerektiğini

Üniversiteyi bıraktığımda, yurttaki kabus gibi odamı da bırakmak zorunda kaldım.
عندما تركت الجامعة كان عليّ ان اترك غرفتي وهو ماكان كابوساً

Ucuz, hileli, aldatıcı psikolojiye başvurmak zorunda kaldım.
بالطبع كان عليّ ان أمارس بعض الخدع الرخيصة من علم النفس

Bütün vücudum öyle çok titriyordu ki uzanmak zorunda kaldım.
جسمي بالكامل كان يرتجف كان عليّ ان استلقي

Ona ne olduğumu söylemek zorundayım ve doğurmaması için ikna--
يجب عليّ ان اخبرها حقيقتي واقنعها ان .. لا تقوم

Etrafım embesillerle çevrili. Her şeyi kendim mi yapmak zorundayım?
.إنّي محاط بالبلهاء هل عليّ ان أفعل كل شيء بنفسي؟

Ben güzeller güzeli, muhteşem azıcık kabız küçük bir çocuğun annesi olmak zorundayım.
وانا عليّ ان أكون أُم لطفل صغير جميل ورائع ومصاب بالإمساك قليلاً وانت..

Babam, her seferinde başka bir yere uçmam gerektiğini ve böylece dünyayı görebileceğimi söyledi.
وابي اخبرني انه ينبغي عليّ ان اذهب لاماكن مختلفة في كل مرة , كي ارى العالم بهذه الطريقة

Malları geçirebilmek için 20 kuruş daha ödemek zorunda kaldım!
كان عليّ ان اعطيه 20 قطعة نقدية، او اكثر حتى استطيع اخراج البضائع من الميناء.

Biraz step dansı yapmak zorunda kaldım ama satışı kapattım.
عليّ ان اقوم بقليل من الرقص النقري لأجل هذا ,ولكن اغلقت البيع.

Ve eğer ben bir seçim yapmak zorunda kalırsam sanırım onu seçerim.
و كان عليّ ان اختار , و , اعتقد كنت اختارها , ايّ

En pahalı mallarımdan birkaç tanesini takas etmek zorunda kaldım.
كان عليّ ان استبدل بعضاً من ممتلكاتيّ الثمينة

Teyzemin partisine tek başıma gitmek zorunda kaldım.
كان لازماً عليّ ان أذهب لحفلة عيد ميلاد ، عمتي وحدي والجميع كانوا يتصرفون

Şu an sana iyiymiş gibi gözüküp bir de seni dinlemek zorunda mıyım?
هل يجب عليّ ان أصـغي اليك من الان فصاعداً؟

Dinle, bu gece ailemin çılgın yardım yemeğine gitmek zorundayım.
عليّ ان أذهب إلى هذا الحدث العائلي المجنون الليلة

Maalesef bundan sonra yapacağım av gezilerine katılmanı sonsuza dek yasaklamak zorundayım.
اعتقد ان عليّ ان امنعك من المشاركة في اي من رحلات الصيد الخاصة بيّ مرة اخرى

Ama onunla zaman geçirmek zorundayım ve seninle zaman geçirmeyi de çok istiyorum ama--
لكن تعرف عليّ ان اقضي بعض الوقت معها وانا اريد بكل قوة ان اقضي وقتا .. معك لكن

Söylemek zorundayım, eğer bu referanduma zorlanırsa anlaşmamıza bağlı kalamayız.
يجب عليّ ان اقول لكَ اذا اجبر ذلك علي الاستفتاء لن نستطيع الابقاء علي اتفاقنا

Fakat, madem senin kankanım, sana kibar olmanı hatırlatmak zorundayım.
لكن بصفتي صديقتك المقربة عليّ ان أذكرك كوني لطيفة

Ama ben Venüs'üm. Çıplak olmak zorundayım.
على كلٍّ، انا فينوس يجب عليّ ان اكون عارية

Şey, babam baharda New York'u görmem gerektiğini söyledi.
حسناً , ابي اخبرني ينبغي عليّ ان ارى نيو يورك في الربيع

İnsanların beni görmemesi gerektiğini biliyorum bu yüzden gece yapıyorum.
اعرف بأنه لم يتوجب عليّ ان أدع الناس تنظر لي ولذلك أنا أفعلها بالليل

Bana japon balığı aldığında onunla tek başına ilgilenmem gerektiğini söylediğini ben de başarabileceğimi sana göstermek için acayip heyecanlandığımı okuldan eve koşturmamı, akvaryumu temizlememi, ...suyunu değiştirip balığı içine bırakmamı ama su çok soğuk olduğu için balığın şoka girdiğini bütün vücuduna yayılan küçücük kabarcıklar olduğunu sonra da ölüp gittiğini hatırlıyor musun?
هل تتذكر تلك المرة حيث جلبت لي سمكه ذهبية وقلت ان عليّ ان اعتني بها بنفسي وكنت متحمسة جداً لأريك اني استطيع