"عليّ قوله" - Traduction Arabe en Turc

• diyeceğimi
• diyeyim
• söylemem gereken
• söylemesi benim
• söylememem gereken
• söylemem gerektiğini

Ne diyeceğimi bilmiyorum... ve biz kesinlikle kararınızı... değiştirmek istemiyoruz, efendim, ama neden, neden şimdi?
لا أعرف ما عليّ قوله .لانريدقول شئ. قديغيررأيكياسيدي , لكن , لماذا الآن؟

Oğullarıma ne diyeceğimi hiç bilmiyorum.
لا أملك أدنى فكرة عمّا عليّ قوله لأبنائي

Ne diyeyim?
مالذي عليّ قوله ؟

Maggie, Burns'ü vurur. Daha ne diyeyim?
،حادثة إطلاق (ماغي) للنار" "ما الذي يجب عليّ قوله أيضاً؟

Korkarım ki şimdi yapmazsak söylemem gereken şeyleri söyleyemem.
أخشى أننا إن لم نفعل ذلك الآن، فلن أقول ما عليّ قوله.

O konuya girme. Bu çok saçma. söylemem gereken her şeyi söyledim.
.لا تتدخل بهذا الأمر، هذا غير معقول .لقد قلت كل ما عليّ قوله

Evet sana söylemediğim bir şey var, çünkü bunu söylemesi benim için çok zor.
،أجل , هُنالِكَ أمرٌ أخفيهِ عنكِ .وذلك بسبب أنهُ يصعبُ عليّ قوله

söylememem gereken birşey söylemek istemiyorum.
لأني لا أريد قول شيء لا يتوجّب عليّ قوله

Ah, yani sadece ne söylemem gerektiğini söylemiyorsun, nasıl olmam gerektiğini de mi söylüyorsun?
, أنت لست فقط تخبرني ما عليّ قوله أن تطلب مني أن اكون ما تريده؟

Üzgünüm, ne diyeceğimi bilmiyorum.
آسف ، لا أعرّف ما يتوّجب عليّ قوله ؟

Ne diyeceğimi bilemiyorum.
.. في الحقيقة لا أعرف ما عليّ قوله

Özür dilerim, anne. Ben-- Ne diyeceğimi hiç bilmiyorum.
آسفة يا أمي، لم اعرف مالذي عليّ قوله

Ne diyeceğimi bilmiyorum.
لستُ موقنة ممّا يتعيّن عليّ قوله.

Ne diyeceğimi bilmiyordum onun için seni görmezden geldim.
لم أكن أعرف ما عليّ قوله لذلك تجنبتك.

Bob, takıma ne diyeyim?
بوب) مالذي عليّ قوله للفريق؟

Çünkü ona söylemem gereken bir şey söyledim.
لأنني قلت شيء لم يجب عليّ قوله

Sana söylemem gereken bir şey var.
ثمّة أمرٌ عليّ قوله لكِ.

Bunu söylemesi benim için çok zor, o yüzden hemen söyleyeceğim.
هذا حقاً صعب عليّ قوله لذا سوف اصرح به

Partinde, ki harikaydı bu arada, söylememem gereken bir şey söyledim.
في حفلتك، والتي كانت جميلة، قلتُ شيئًا لم يتوجب عليّ قوله. و...

Ne söylemem gerektiğini biliyorsun, değil mi?
تعلمين ما عليّ قوله الآن، أليس كذلك؟