Elinde isteka, masada toplar. Tek yapacağın, oyunu hissetmek. | Open Subtitles | هناك عصا بلياردو وكرات علي الطاولة كل ما عليك أن تفعله هو أن تشعر بها. |
Sonunda yemekte o mükemmel masada yanlarına oturmama izin vermeyecekler. | Open Subtitles | قريباً ، لن يدعوني أنّ أجلس بجوارهم علي الطاولة الرائعة في الغداء |
Okuma gözlüğüme ihtiyacım var ve gözlük yukarıda, yatağımın yanındaki masada. | Open Subtitles | أحتاج الي نظارة القراءة خاصتي ، أنها بـ الأعلي علي الطاولة بجوار السرير بـ التاكيد أبي |
- Artık aile sayıIırız. - Ne güzel. Bunu sizin yerinize masaya koyayım. | Open Subtitles | نحن عمليا من العائلة الآن جميل , بإمكاني وضع هذه لك علي الطاولة |
İstersen, beni masaya yatırıp keyfine bakabilirsin. | Open Subtitles | لو اردت ذلك , فبامكانك ان تُرقدني علي الطاولة و تُمتع نفسك |
Sen masanın üstüne benim için çok daha fazla para bırakacaksın sadece. | Open Subtitles | أنت فقط ستترك لي أموال كثيرة علي الطاولة |
masada içki olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكي كان لديكي مشروب علي الطاولة |
masada oturma hakkını kazandığını söyledi bana. | Open Subtitles | أخبرني أنك اكتسبت حق الجلوس علي الطاولة. |
Çünkü o masada nasıl yenilirse yenilsin kendini sahipsiz bir dana zannerdi. | Open Subtitles | لأنه ايا يكن نوع الهزيمة التي تلقاها علي الطاولة ظل يظن نفسه انه مستقل حتي بعدما خسرنا المنزل |
Büyük masada oturan adamlarla kapışmaktan mutlu olursunuz. | Open Subtitles | مُـتـعـطشة للقتال مـع الرجال, لإجل الحصول علي مكان علي الطاولة الكبيرة. |
Tanley sağdan ilk masada. | Open Subtitles | "تانلي" موجود علي الطاولة الأولي الشخص علي اليمين. |
İbne ortadaki masada. | Open Subtitles | -حسنا , الجن جالس علي الطاولة التي في المنتصف -و حراسه الشخصيين فريبين منه |
masada hala birşey yok baylar... | Open Subtitles | -لا يوجد شيء علي الطاولة ، يا رفاق. -الجماهير لازالت واقفة. |
masada, mutfakta, tezgahın üstünde. | Open Subtitles | علي الطاولة , علي اريكتي في المطبخ |
masaya geldiğimde, karşımdaki kim olursa olsun, benim düşmanımdır. | Open Subtitles | عندما أضع يدي علي الطاولة ، لا يهمني من يكون خصمي ، إنه عدوي الفاني. |
Canım, masaya bir tabak daha koy. Misafirimiz var. | Open Subtitles | ياعزيزتي، جهزي مكاناَ اضافي علي الطاولة لدينا ضيف |
Parayı masaya koyduğun anda, ölürüz, anladın, değil mi? | Open Subtitles | انت تدرك ذالك من اول دقيقة انت وضعت المال علي الطاولة, نكون نحن ميتين, اليس كذالك؟ |
Kredi kartları da alınmış... ve masaya saçılmış; sanki onlar... iyice silinmiş gibiler. | Open Subtitles | و تم وضعها بشكل مرتب علي الطاولة لكن يبدو أن بطاقة الائتمان قد تم سحب كافة الرصيد الذي بها |
- Sakinleşin, herkes sakinleşsin. - masanın üstüne koy! | Open Subtitles | اهدأ علي الجميع الهدوء ضعه علي الطاولة |
Onu masanın üstüne koyun. | Open Subtitles | ضعهُ علي الطاولة. |
Al onu! Al onu ve lanet olası masanın üstüne koy! | Open Subtitles | وضعه علي الطاولة |