"علي قوله" - Traduction Arabe en Turc

    • söylemem gereken
        
    • diyeceğimi
        
    • söyleyeceğimi
        
    • söyleyeceklerimi
        
    • söylemem gerekirdi
        
    Ama şimdi tek söylemem gereken bana saldırdığın sonra da benim tetiği çekmem. Open Subtitles والآن كل ما علي قوله أنك هاجمتني وسحبت مسدسي
    Bir kelime daha etmeden önce, Mike, sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles قبل أن تقول كلمة أخرى مايك هناك شيء علي قوله
    Tüm söylemem gereken bu. Open Subtitles أكانوا حوادث ايضاً هذا جُلّ ما يجب علي قوله
    Ne diyeceğimi bilemiyordum. Söyleyecek bir şey de yoktu. Belki yalnızca; Open Subtitles أنا لا أعرف ما يجب علي قوله فلا يوجد ما يُقال عدا..
    Buraya gelene kadar ne diyeceğimi bulurum sanıyordum. Open Subtitles ظننت انه عندما اصل إلى هنا سأعلم بما يجدر علي قوله
    Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Open Subtitles لا أعرف ما يجب علي قوله صراحةً
    Jay kendi üzerine düşeni yapacak, ben de söyleyeceklerimi söyleyeceğim. Open Subtitles جاي وضع الترتيبات الأخيرة وأنا أعرف تماما ما يجب علي قوله
    Daha önce söylemem gerekirdi. Aptallık ettim. Open Subtitles كان علي قوله من زمان ولكنني كنت غبي
    Kahvaltıdan önce söylemem gereken çok önemli birşey var, tamam mı? Open Subtitles قبل أن نأكل، لدي شيء مهم علي قوله, حسناَ ؟
    Caroline sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles -لدي شيءٌ علي قوله لك، أيُمكننا التّحدُّث؟
    Arabadayken sana söylemem gereken bunlardı. Open Subtitles هذا ما كان علي قوله لك في السيارة
    söylemem gereken şeyin önemsiz olduğunu düşünmeye başladım. Open Subtitles rlm; بدأت التفكير أن ما علي قوله rlm; غير مهم.
    Sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles هناك شيئاً علي قوله
    Sana söylemem gereken çok şey var. Open Subtitles هناك الكثير علي قوله لك
    Sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles هناك شيء علي قوله لك
    Öyle davranmaya başlayınca ona ne diyeceğimi bilemiyorum. Open Subtitles لا أعرف حقاً ما علي قوله عندما يكون هكذا
    Heyecanlanıp paniklemeye başlıyorum, ne diyeceğimi unutuyorum, ellerim önce terlemeye sonra da titremeye başlıyor. Open Subtitles أكون متعصبة وأبدء في الرعب أنسى كل ما علي قوله وتفوح مني رائحة العرق ومن ثم تبدئان يداي في الإرتجاف
    Ben sadece - Sana artık ne diyeceğimi bile bilmiyorum. Open Subtitles انا فقط لا اعرف حتى مالذي يجب علي قوله لك--
    - Bak, sana ne diyeceğimi bilmiyorum, ama gitmen gerek. Open Subtitles انظري, لا ادري مالذي يتوجب علي قوله لكِ ولكن ينبغي عليكِ الذهاب الآن
    Ne diyeceğimi bilemiyorum. Open Subtitles أنا عاجز عن الحديث لا أعرف ما يجب علي قوله
    Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Open Subtitles لا أعرف ما يجب علي قوله صراحةً
    Onu sinirlendirebilir diye, söyleyeceklerimi düsünmek zorunda degilim. Open Subtitles لا أحتاج لأن أفكر بما يجب علي قوله لألا أغضبه
    Uzun zaman önce söylemem gerekirdi. Open Subtitles شيء كان يجب علي قوله منذ وقت طويل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus