| Coyle, yeni işin belli oldu. Berbersin. | Open Subtitles | لديَّ مُهمَة عملكَ الجديد في مَحَل الحِلاقَة |
| Tanrım, işin hakkında bir sürü soru sordu. | Open Subtitles | الله، سَألَك كُلّ تلك الأسئلةِ حول، تَعْرفُ، عملكَ. |
| İşin her şeyden önce gelir demek oluyor, hepsi bu. | Open Subtitles | يعني أنّ عملكَ سيحلّ في المرتبة الأولى دائماً |
| Eddie, geçen geceki bilgisayar-modeli işini yaptın mı? | Open Subtitles | إدي، عَمِلت نموذجَ للحاسوبِ عملكَ ليلة أمس؟ |
| Olay şu ki, bu yerleştirme özel bir işti, o yüzden işini eve getirmiş olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | الأمر و ما فيه , أنّ عملية الإنتقال معروف خاص مما ينبئني بأنكَ قد جلبتَ عملكَ معكَ للمنزل |
| Sadece iş dışındaki bütün zamanını ve enerjini sevişmeye harcıyorsun bu işine de bulaştı. | Open Subtitles | أقول فقط أنّكَ لو أستنزفتَ وقت فراغكَ وطاقتكَ كلّها لأجل ممارسة الجنس فسينعكس ذلك على عملكَ أيضاً |
| Masa başı işinde çalıştığın belli. Ellerin pek narin. | Open Subtitles | جليّ أنّ عملكَ مكتبيّ فيداكَ ناعمتان جدًّا |
| O Senin işin! | Open Subtitles | هذا هوَ عملكَ احتاجُ منكَ أن تعرفَ |
| Peki sen ne iş yapıyorsun, 3 numaralı bekar? | Open Subtitles | ما هو عملكَ ، أيها المُطتوّع رقم 3؟ |
| Sizin işin burada bitti. Solaryum bekleme salonunda, sağda. | Open Subtitles | ، عملكَ انتهى غرفة الإنتظار أسفل الردهة إلى اليمين |
| İşin beş duyuna bağlı. | Open Subtitles | عملكَ معتمد على حواسكَ الخمسة. |
| Galiba buradaki işin bitti. | Open Subtitles | أأفترضُ أنّ عملكَ هنا قد إنتهى؟ |
| Şu anda bir işin olduğu için bile şanslısın. | Open Subtitles | أنتَ محظوظٌ ببقائكَ في عملكَ الآن. |
| Ama buradaki işin hakkında, bu yer hakkında bir sürü sorum var. | Open Subtitles | و لكن لدي الكثير من الأسئلة... عن عملكَ هنا و عن هذا المكان |
| İyi madem senin için önemli, gidip aptal işini geri alacağim. | Open Subtitles | حسناً، إن كان الأمر مهمّاً بالنّسبة لكَ. فسأعيد لك عملكَ الغبيّ إذن. |
| Diğer koluna da bir şey olursa işini yapamazsın. | Open Subtitles | لو حدث شيء لذراعك الأخرى لن تستطيع أن تدير محل عملكَ |
| Branşındaki yükselişinden bahsetmişti. İşini daima bitiren biri. | Open Subtitles | تكلم عن رقيكَ فى عملكَ ، الرجل الذى يُنهى المهمة. |
| Enerjini işine adamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تركّز طاقاتكَ على عملكَ |
| Sen işine dön, lütfen. | Open Subtitles | عد إلى عملكَ رجاءً |
| Eski işinde, altı veya on iki ay boyunca düşman hattının ardında mıydın? | Open Subtitles | في عملكَ القديم، كنتَ خلف خطوط الأعداء لـ6، 12 شهر؟ |
| Senin işin battı. | Open Subtitles | عملكَ ذَهبَ تحت. |
| Tam olarak ne iş yapıyorsun? | Open Subtitles | -ما عملكَ بالضبط؟ |
| Ve tek günlük çalışman, şirkete senelerce kar sağladı. | Open Subtitles | .ويوم عملكَ له منافعٌ كثيرة لهذه الشرطة لسنوات |