"عملهم" - Traduction Arabe en Turc

    •   
    • işi
        
    • işleri
        
    • işini
        
    • yaptıklarını
        
    • çalışma
        
    • çalıştıklarını
        
    • işlerine
        
    • çalışmaları
        
    • çalışmalarını
        
    • işler
        
    • işlerinden
        
    • yaptıkları
        
    • işlerinde
        
    • işlerini
        
    yaptıkları bütün yerle bir mi olacaktı yoksa bulutlarda mı uçacaktı? Open Subtitles كل عملهم كان سينهار علي الارض، او يطفوا الي الاعلي بين السحاب؟
    Gideceğimiz yere vardığımızda, buluşacağımız insanlar yaptıkları konusunda oldukça paranoyaklar. Open Subtitles عندما نصل لوجهتنا، الأشخاص الذين سنقابلهم مرتابين جداً بخصوص عملهم ..
    İnsanların yüzde 46'sı işe başladıkları yıl içinde işten kovuldular veya işi bıraktılar. TED 46 في المئة من الأشخاص يتم إقالتهم أو أنهم يقدمون استقالتهم في غضون العام الأول من بدء عملهم.
    Bence onu buraya davet etmeliyiz. Tesisatçılar işleri hallederken o da bir tatil yapar. Open Subtitles أعتقد أنه من اللطيف إذا طلبنا منها تقيم معنا نعطيها عطلة حتي ينتهي السباكين من عملهم
    Personelin işini yapmasına yardımcı olup çocuğa bir kontrol gücü ve kaynağı sağlar. TED ويوفر هذا مصدر قوة أو سيطرة للطفل مع دعم طاقم العمل بتأدية عملهم.
    Ne yaptıklarını sormanızı. Open Subtitles وأن تسألوا عن عملهم وتسجلوا اجاباتهم في دفتر ملاحظاتكم
    Bu semptomlar adayların sahada ilk günlerinde yaşadığı tecrübeler. Open Subtitles جميعها أعراض مر بها المتدربين بيومهم الأول خلال عملهم بالميدان
    ve Kuzey, Güney'deki Afrika kökenli Amerikalılar anlamına gelen, çoğu zor için bile para ödenmeyen, topraklardaki en ucuz gücünü bulmaya karar verdi. TED وعليه قرر الشمال البحث عن أرخص عمالة في البلد وهم الأمريكيون من أصل أفريقي المتواجدون في الجنوب، والكثير منهم لم يتقاضوا أجرًا مقابل عملهم الشاق.
    Bırakalım yapsınlar. Onlara biraz özgürlük verelim, ve genel olarak, bırakalım oynasınlar. İş yerinde eğlenmelerine izin verelim. TED دعوهم يفعلون ذلك ، امنحوهم بعض الحرية. و بصفة عامة، دعوهم يتسلون ، دعوهم يستمتعون في مكان عملهم.
    Doğru zamanı kolluyorlar ve işi bitiriyorlar. Open Subtitles إنهم يعلمون ما يفعلونه و يأخذون وقتهم و ينهوا عملهم
    Başkalarının işi yapma tehdidi ve tüm parayı kaybedebilecekleri gerçeği fikirleri hemen değiştirdi. Open Subtitles التهديد الحاصل من أن يأخذ شخصا آخر عملهم و حقيقة أنهم قد يخسرون أموالا زائدة أنتج تغيير مفاجئ في القلوب
    Arkadaşların işi bitti zaten. Çocuklar, gitmeden istediğiniz bir şey var mı? Open Subtitles لقد أنهى هؤلاء الأشخاص عملهم و كانوا على وشك المغادرة
    İşleri yavaşlatır. Ödemeleri durduracaklar. Bu, işleri daha fazla yavaşlatır. Open Subtitles سيسحبون تمويلهم وذلك قد يبطىء عملهم أكثر وأكثر
    - Bu saatlerde işleri bitiyor. - Fahişe mi onlar? Open Subtitles انهم يملكون الكثير من عملهم هل هم عاهرات ؟
    Tehlikeyi bir mil öteden bile hissedebilirlermiş.... ...İşleri sayesinde birçok savaş başlamadan bitermiş. Open Subtitles كانوا يستطيعون الشعور بوجود الخطر وهم على بعد ميل منه وخلال عملهم كانا بالقرب من بعضهم حتى قبل أن يبدأو
    Karar mekanizmasının dağılmasında, insanların işini yapış şekline özerklik tanıma isteği var. TED استنادًا لقرار تبني نظام العمالة الموزعة، توجد رغبة في منح الناس الاستقلالية في كيفية أداء عملهم.
    Bunu halledebilirler. Ne yaptıklarını biliyorlar. Open Subtitles يمكنهم ان يتولوا هذا الامر انهم يعرفون عملهم جيدا
    çalışma koşulları ve saatleri hakkında bir şeyler söyleyebileceklerini anlıyorlar. Open Subtitles الكل ادرك انه لديهم ما يقولونهم في تسوية وضعيتهم و ساعات عملهم
    İçeri birini sokup nasıl çalıştıklarını öğrenelim. Open Subtitles علينا أن نضع شخص ما هناك، لنرى كيف يمارسوا عملهم
    Ve işlerine giden yoldaki bu devasa yürüyen merdivenlerle yukarı çıkıyorlar. TED وهم يصعدون هذه الدرج المتحركة العملاقة نحو طريق عملهم.
    Sıkı çalışmaları ve kendilerini bu işe adamalarıyla insan üstü bir güç ve çaba gösteren lisans öğrencileri. TED طلبة مرحلة البكالوريوس الذين أظهروا قوى خارقة خلال عملهم الشاق والمتفاني.
    Bu insanları çalışan olarak işe alabilirsiniz, çalışmalarını sonuç almak üzere koordine edebilirsiniz. TED يمكنك توظيف هؤلاء الناس كموظفين، يمكنك تنسيق عملهم يمكنك الحصول على بعض المخرجات.
    Bununla birlikte kötü gitmeyen işler de var tabii ama ben şiddetten hoşlanmam. Open Subtitles بالرغم من أنه يوجد هؤلاء الذين عملهم دون ضحايا والذين تكتيكهم هو العنف
    Tek fark şu ki futbolcular maçtan önce futbol konuştukları zaman işlerinden atılmazlar. Open Subtitles بالتحديد عندما يتحدّث اللاعبون عن المباراة قبل أن تبدأ. هم لن يخسروا عملهم.
    Araştırma, çalışanlara işlerinde daha fazla denetimin verilmesinin onları daha mutlu ve daha üretken hale getirdiğini gösteriyor. TED وقد أظهرت الأبحاث أن إعطاء الموظفين المزيد من السيطرة خلال عملهم يجعلهم أكثر سعادة وأكثر إنتاجية.
    Başkalarının işlerini yapmakla meşguldüler, kendi işlerini bitirmeye gerçekten zaman ve enerjileri kalmıyordu. TED هم مشغولون بعمل وظائف الآخرين ، فينفذ منهم الوقت والطاقة لإكمال عملهم الخاص.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus